13 Nisan 2013 Cumartesi

Böyle Üzülür İnsan

Durduk yere, birinin, senin yüzüne bakarak.
''Neden kapandın? Kim istedi de kapandın? 
Namazlarını kılıyor musun? 
Bunalmıyor musun!? Daralmıyor musun o örtüyü örtünce!?
Ya ben anlamıyorum şu daracık pantolon giyip, kapanıp makyaj yapanları..''
Diye sorularıyla, ani ve tuhaf çıkışıyla karşılaşmak o kadar üzücü ki.

Namazlarımı kılıyorsam, kapanıyorsam Allah'ın rızasını kazanabilmek içindir. Kimsenin gönlünü hoş edebilmek için değil. Kimsenin kimseyi sorgulamak gibi bir lüksü yok hayatta. Bu güne kadar birine, namazlarını kılıyor musun? gibi bir soru sorma hadsizliğini kendimde görmedim Elhamdülillah. Aciziz,  hata yapabiliriz, kimseyi yargılamak benim ya da bir başkasının haddi olamaz.

Susuyorum böyle durumlarda, ağzımı açınca susturuluyorum çünkü. Karşımda ki anlamıyor benim anlatmak istediklerimi, o ara sesler kulağıma uğultu gibi geliyor. Biraz daha uzatsa saatlerce ağlayabilirim çünkü.

Sonra, giderken! 
Hayatı bu kadar ciddiye alma! diyişi..
Kalbim sıkışıyor tekrar, nefesim kesiliyor sanki. Bu dünya ebedi değil ki ben günümü gün edeyim. Ne için yaşıyoruz Allah aşkına! diyemiyorum. Düğümleniyor kelimeler, hiç bişey söyleyemiyorum. İçimden dua ediyorum sadece, Allah'ım n'olur doğru yolu göster, bizi senin yolundan ayırma!..




9 Nisan 2013 Salı

Abdulhamid'in Kurtlarla Dansı

Tarihi her ne kadar sevsemde okumak hiç bir zaman cazip gelmemişti, taakî Mustafa Armağan'la tanışana kadar. Birden kitabın içinde buldum kendimi. Mustafa Armağan'ın anlatımını sevdim, diğer kitaplarını da merak ediyorum.

Bu kitabında, özellikle II.Abdulhamid'e yapılan ermeni suiskastinde yaşananlar çok etkiliyor..


Tevfik Fikret hakkında bilmediklerini öğreniyor insan.
Peyami Safa'dan, Nihal Atsız'a bir çok yazardan bahsediliyor kitapta..
Sultan Abdulhamid hakkında bilinmeyenlerden bahsediliyor...
Herşeyden önemlisi de yer verilen her bilgi dipnotlarla, kaynaklarla açıklanıyor. 


Kısaca, tavsiye ederim okumayanlar için. 
Bu kitabı da okumalısın! diyenlerin tavsiyesine uyacağımında altını çizmek isterim.


5 Nisan 2013 Cuma

Ağaçoğlu Cami


Küçük ve güzel bir Cami'deydim hafta sonu,
 Ağaçayak aynı zamanda Ağaçoğlu deniliyormuş bu Cami'ye


Tarihi eskiye dayanan yerler gördüğümde aklıma gelen ilk şey, buralara daha önce kim bilir kimler gelmişti.. diye düşünmek oluyor. Sanırım bunu daha önce yine söylemiştim..
Bu küçük ve güzel Cami'nin hakkında bilinmesi gerekenler sadece bir tabelaya sığacak kadar az maalesef.


Yine de eski bir ahşap kapı gıcırtısını duymak insanın ruhunda farklı bir etki yaratıyor
Kapıya dokunmak dahi farklı..


İçeriye adım atar atmaz restorasyonun sadece dışarda kaldığı farkediliyor, maalesef..


 Cami'nin içinde restorasyon yapılmamış olsa da sadece tavana ve kapıya baksa doyar insan.


Ağaçoğlu Cami'yi sevdim ama cemaati çok olsaydı bir de halıları kırmızı olmasaydı, ahşap merdivenleri de sallanmasaydı daha çok sevecektim. 


Oradan sonra bir de Hacı Bayram Cami'ye uğradık. Partnerimi beklerken doya doya dağılan cemaatin güzelliğini izledim.

Böyle bir güneş varken yağmurun yağacağını tahmin edemezdik tabi.


Yağmura Suluhan'da yakalandık.
Yağmurun bereketinden nasibini almış, aynı günde 3 Cami gezmiş biri olarak kendimi şanslı saysam,
ayıp olmaz herhalde :) 


26 Mart 2013 Salı

Diyanet Vakfı Konferansı

Cumartesi günü birşeyler öğrenme hevesi içindeyken günü değerlendirip Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Kolları'nın her ay düzenlemiş olduğu konferansa katıldım.

Konu Hz.Aişe validemiz, konferansçı ise Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in eşi Hatice Görmez'di. Hanımefendi kişiliği ile böyle etkinliklerde sık sık görüyoruz kendisini. Şahane Kur'an tilaveti ve ardından Kagem'in Müdüresi Hicret Toprak'ın yapmış olduğu konuşma ile başlayan sohbet keyifliydi.


Hatice Görmez konuşma sırasında, umarım sıkılmamışsınızdır demese saate bakmak aklıma gelmeyecekti :)


Bu güzel konferans, bir şeyler öğrenmeme ve eksiklerimi görmeme vesile olmuş oldu. 
Ayrıca hanımefendi kişilikleri ile Kagem çalışanlarını uzun zaman sonra tekrar görmüş oldum. 


Hicret Toprak ve Hatice Görmez hanımefendileri görüyorsunuz :)
Birde görmedikleriniz var...

Hatice Görmez ile Hz.Aişe konferansını kaçırdınız ya, üzülmeyin!
13 Nisan'da Cihan Aktaş ile Hz.Fatıma ve Hz.Zeyneb konferansına katılabilirsiniz.

:)

Nt: Fotoğraflar Kagem'in facebook sayfasından..

21 Mart 2013 Perşembe

Bu Güzel Sorular 'yasamumudu'ndan..

Mimleri seviyorum çünkü cevaplarken keyif alıyorum. Bu sefer ki güzel mim Yaşam Umudu blog sahibesinden.. 

Sorular ise şöyle:


1.En nefret ettiğiniz insan tipi ? 

Dünyanın kendi etrafında döndüğünü zanneden, egoları için var olan, kıskançlığı yüzüne vurmuş, gözleri kinle nefretle bakan, hayatta hiç birşeyden memnun olmayan... diye o kadar çok sayabilirim ki, bir sürüler..

2. Evde en çok hangi eşyanı kaybedersin ?

O konuda çok başarılıyım, evimiz kutu gibi olduğu için hiçbirşeyimi kaybetmem herşeyin bir yeri vardır. Eve kimin gelip gittiğini de bu sayede rahatlıkla tahmin edebiliyorum :)

3. Sakız çiğneyen insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz :D

Sakız çiğneme uslubunu aşmıyorsa çiğnesin derim ama çakır çukur sesler çıkarıp sinirleri alt üst ediyorsa lütfen ebediyete kadar sakız çiğnemesin.

4. En sevdiğiniz çiçek ? 

Yasemin :)



5. Burcunuz ? 

Terazi, en kötü özelliği kararsızlık olan bir burca sahibim.

6. Kız ve erkek çocuklarınız olsa adlarını ne koyardınız ?

İşte en sevdiğim soru...
Kız olursa Reyyan, erkek olursa Furkan :) 

7. Komşunuzun çocuğu size oturmaya geldi suratınıza tükürdü napardınız ?

Kibarlığımdan ödün vermeden, kapıyı açar usulca kapının önüne koyar kapıyı kapatırdım, kim alıyorsa alsın götürsün veledi :)

8. Arabayı siz kullanıyorsunuz yaşlı bayanın birinin üzerine çamur sıçrattınız ve haraket yaparak arabanızı durdurdu onu istediği yere bırakmanız gerektiğini söyledi napardınız ?


*Öncelikle, benim yaptığım kaba bir davranış olabilir ama o hareket size yaşınıza, başınıza hiç yakışmadı diyerek; üzgünüm nezaketsiz hareketiniz yüzünden sizi gideceğiniz yere bırakamam, derdim. 


Ya da 


*O hareketi yanlış gördüm heralde diyerek, ayy çok özür dilerim kusura bakmayın gerçekten çok özür dilerim, nereye gidiyordunuz bırakayım hatta ordan da evinize götüreyim yine karşılaşırsak durdurun beni ben yine sizi gideceğiniz yere kadar bırakırım, derdim.


Hatta sanırım direk bunu derdim :)


9. Hayatta en korktuğunuz şey ?

Kul hakkı
Bir de büyük konuşmak
Allah muhafaza..

10. Bilgisayarınız çöktü ve bilgisayar ortamındaki tüm resimleriniz yok oldu hiçbir yerde kopyaları da yok naparsınız ?

Bunda mutlaka bir hayır vardır, demek ki yaşadığım hatıraların daha güzellerini yaşatacak Rabbim, derdim :) 
Demişliğim var :)

11. Yalnız yaşamak hakkında ne düşünüyorsunuz sizi mutlu mu eder mutsuz mu ?

Mutsuz eder, çünkü kısa süreli yanlızlıkları seviyorum. Annemler gitsin gezsin ama lütfen geri evlerine dönsünler. Ruhum onların yokluğuna ve yanlızlığa çok fazla dayanamayabilir.. 

Yaşam Umudu mim için çok teşekkür ederim, keyifle cevapladım. Çok da sevdim.

Bu güzel mimlerinde beni yine unutma lütfen :)
Hayırlı ve mutlu günler herkese..





Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...