Günler birbirini kovalamıyor, sanki hergün birbirini kopyalıyor.
Bugün, dün yaptığımdan farklı birşey yapmadığımı hatta uzun zamandır aynı şeyleri tekrarladığımı, artık çalar saatten de daha önce uyandığımı farkettim.
Birde farketmediklerim var ki, orda kapıyı zorlamama taraftarıyım :)
Hayat zor değil ama hayatı zorlaştıran insan sayısı o kadar çok ki... diye konuya girmeyi çok isterdimmm :)
Ama bu kötülüğü ne size, ne de kendime yapmamalıyım :)
Sıkıldığım zamanlarda kendimi rahatlatmak için en büyük teselli, hayal kurmak.
Bir balonun ucundan tutup çoook yükseklere uçtuğumu,
Sonra balondan inip küçücük bir kayıkta, denizin ortasında değil ama kıyısında oturup etrafı seyrettiğimi hayal ediyorum.
Sonra; bakıyorum ki, hayal de bile yanlızım :)
Etraf bomboş, balonu bile iki kişi tutamıyoruz :P
Bende ara veriyorum hayallerime, vazgeçiyorum kurduklarımdan :)
İşte bu ara böyle bir ruh halindeyim..
:)
25 Aralık 2012 Salı
4 Kasım 2012 Pazar
! Bu Bir Ekim Postudur
Rüzgar gibi geldi, rüzgar gibi geçti Ekim ayı.
Bu güzel ayda doğanların doğum günlerini kutluyorum
Hepimiz anlaşmış, bu ayda doğmuşuz sanki :)
Bu ayda neler yaptım diye şöyle bir dönüp bakınca;
Troyalı Kadınlar! ile yaptım tiyatro açılışını.
İlk defa duydum bu oyunu ve koşa koşa gittim. Hatta zar zor yetiştim. Balkonun en dip köşesinden de olsa izleyebilmek için koca bir mücadele verdim :)
Amma ve lâkin
İzledim :)
Tiyatro'da güldürmek kolayken, ağlatmak zordur derler.
Bu oyunu izlerken akan göz yaşlarınızın farkında olmayabilirsiniz. Ben genelde tiyatro izlemeye yanlız gittiğim için tuttum kendimi..
Sezonu açmışken,
Hürrem Sultan'ı da izleyelim
Tv'de ki amcaların teyzelerin anlatmaya çalıştıklarına benziyormu acaba, dedim..
Benzemiyor'muş.
Çok çok güzel diyemeyiz ama yinede izlenebilir..
Bu oyun tatlı mı tatlı, ablamın miniği ile gittiğimiz çocuk oyunu.
Bu güzel kitabı okurken; Sanki İskender Pala ile sohbet ediyormuşsunuz gibi bir tat kalıyor damağınızda. Keyifle okudum, hatta otobüslerde bitirdim :)
Çok isterdim İskender Pala'nın sohbetlerini, söyleşilerini canlı canlı dinlemeyi, kısmet!
Neden daha önce tanışmadık seninle diyorum,
Nasıl keşfedemem seni!
Bu güzel tatlı ile tanışmamız çok yeni, Ekim ayına kısmet oldu adıda Bağdat tatlısı :)
Her zaman börekçide denk gelirdik.
Dün pastanede görünce aldıklarımı bırakıp yoluma bu şahane lezzetler ile devam ettim :)
Pastanede ki abi, İzmir poğaçası dedi, bilemem!
Ben onun yalancısıyım :)
Bu güzel ayın kapanışını böyle güzel bir Ayet-i Kerim'e ile yapmak istiyorum.
Beni Yaratan;
Elbet yolumu gösterir.
(Şuara-78)
Elbet yolumu gösterir.
(Şuara-78)
21 Ekim 2012 Pazar
Doğum günü skandalı :)
Bugün annemin en özel en mutlu günü olmalıydı,
Ama benim sevgili annem ne yaptı?
Elime bir kova ve toz bezi verdi!
Hayatın acı gerçekleriyle bir kez daha yüzleştirdi.
Doğum günüde neymiş akşam alır bi pasta kutlarız dedi :)
Yani yaptıracağı temizliğin ödülünü teklif etti..
Sende mi anne! diyerek
Kabul ettim teklifini, başka seçeneğim yok zaten :)
En azından canım annem bana kavuştuğu bu günde biraz daha mutlu olsun :)))
Ama benim sevgili annem ne yaptı?
Elime bir kova ve toz bezi verdi!
Hayatın acı gerçekleriyle bir kez daha yüzleştirdi.
Doğum günüde neymiş akşam alır bi pasta kutlarız dedi :)
Yani yaptıracağı temizliğin ödülünü teklif etti..
Sende mi anne! diyerek
Kabul ettim teklifini, başka seçeneğim yok zaten :)
En azından canım annem bana kavuştuğu bu günde biraz daha mutlu olsun :)))
Birde bu nasıl bir şarkıdır ki, dinlemeye doyamadım.
20 Ekim 2012 Cumartesi
Ödül !!
Selamlar,
Mehtap'ın Rengi blogger sahibesinden almış olduğum ödülü paylaşmak istiyorum sizinle,
Kendisine burdan çook teşekkür ederim :)
Ödülün amacı, izleyici sayısını arttırmakmış. Ama izleyici sayısına bakmadan ödülü vermek istiyorum. Tüm blogları seviyorum, elimden geldiğince de takip etmeye çalışıyorum. Bazen sadece okuyorum, bazen yorum bırakıyorum.
Ve bende bu güzel ödülü 5 blogger arkadaşıma armağan ediyorum..
Listem baya uzun aslında ama şimdilik bu kadar :)
Herkese hayırlı, sağlıklı ve mutlu haftasonları..
16 Ekim 2012 Salı
Haftasonu çabuk geçer..
Elinde bitmeyi bekleyen kitaplar olsa da dayanamıyor insan.
Kitapçıya giderken, aklımda Mehmet Akif Ersoy'un Kur'an mealini almak vardı. Ama heyecanla gidişim, hevesimin kursağında kalmasına sebep oldu. Biraz geç saatte gitmeninde etkisi olmuş olabilir tabi. Almadığım için şimdilik pişman değilim ama neler kaçırdığımın da farkındayım :)
O şahane meal hâlâ aklımın köşesinde.
Alan, okuyan varsa fikir edinmek açısından yorumlarını eksik etmezlerse çok sevinirim :)
Hava durumunu sunan spiker sürekli ''parçalı bulutlu'' der dururdu bende hep kocaman parçalar görür dururdum :)
Gördüğüm en küçük parçalı bulutlar ile tanıştırıyım sizi.
Yemek blogları herkesin olduğu gibi benimde ilgi odağım. Aynı zamanda bu konuda ne kadar başarısız olduğumun bir göstergesi.
Nasıl başarıyor acaba diyorum bu bayanlar; hem şahane yemek bloglar hazırlamayı, hem çalışmayı, hemde evli ve çocuklu olmayı.
Elbet vardır bir formülü :P
Üçüde benim diyormuşum :)
Biranlık hayal edince, fotoğraf çekmeye çalışmadan önceki sahneyi getirdim gözümün önüne,
saçlardan da anlaşılıyor tabi :)
Rabbim bizim kızlarımıza da, cümlemizin yavrucuğuna da sağlık, sıhhat, mutluluk
ve hayırlı ömürler nasip etsin inşAllah.
Hayırlı ve mutlu günler herkese!!!!
:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim. İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...
-
Selamlar Herkese.. Bloglar arası çekilişler yaygınken twitter, facebook'ta katılmış oldu bu furyaya. Hediye almak da vermek de çok gü...
-
Ankara'nın Ulus semtini ne kadar sevdiğimi daha önceden söylemiştim :) Ulus'taki hâlin çıkışının tam karşısında Suluhan Çarşıs...
-
Bayram öncesi güzel bir haberle geldim dostlar! Aslında güzel bir davet diyebiliriz... Burada Ney'hane den bahsetmiştim, ney'de k...