8 Nisan 2012 Pazar

Mutluluk kaynağı

Gözlerimin acıdığını hissettiğim zaman sebeplerinin neler olabileceğini sesli düşünmüş olmalıyım ki annem tek tek sıraladı...
Televizyon, bilgisayar, uykusuzluk diye haksızda sayılmaz tabi onlarda bir etken olabilir ama
bende ki sadece yorgunluktan, halsizlikten...
En kötü hastalıklardan biri olsa gerek ruhumuzun kaptığı şifa..
Banada Emel Acar gibi biri el atmalı mesela kolumdan tutup oraydı buraydı gezdirmeli
alışveriş yaptırmalı belki o zaman iyileşir ruhum :)
Yada
Hayır sever, yardım sever aile bireyleri bana bu güzel mi güzel turkish delight'lardan alsa o zaman iyileşirim belki :) 



Lokumun her çeşidini seviyorum. Elime aldığım zaman resmen aşk yaşıyoruz diyebilirim :)
Kendileri en güzel mutluluk kaynağım olur...


Görsel ararken değişik bir lokum çeşidiyle karşılaştım güllü ve bademli çikolata kaplı altın tozuyla süslenmiş bir lokum ama aslında bildiğimiz lokumlardan tek farklı özelliği 190 gramının 48 Tl olmasıydı, resmi neden yok derseniz yüklerken iki defa hata verince bunda bir hikmet olsa gerek diye düşündüm :)


{Umarım sizinde canınızın istemesine sebep olmamışımdır.}
Sevgilerr :)

1 Nisan 2012 Pazar

İlk Mim :)

Çok teşekkürler Zeytinçekirdeğim benide Mim'in de unutmadığın için :)
İlk Mim oldu ama sorularda gayet zordu :)

Hayatınızda ‘artık yok’ dediğiniz şeyler var mı?
'Artık yok' yerine artık var diyeceğim çok fazla şey var aslında hayatımda. Eksilenlerin ne olduğunu düşündüm ama hiç birşey koyamadım yerine. Herşey tam çok şükür :)

Eskiden bu yana neler değişti sizce? Neleri özlüyorsunuz peki, neleri yad ediyorsunuz?
Ahhh ah nerde o eski ramazanlar, nerde o eski bayramlar...
En çok eski ramazanları ve bayramları yad ediyorum. Bol bol anıyorum hatta. Eskiden komşularımızla, bazen akrabalarımızla, dostlarımızla iftarları beraber yapardık, hatta sahurda ilk uyanan kapıları çalar ramazan davulcusunu devre dışı bırakırdık. Gerçi hala uyandırıyoruz birbirimizi ama o tadı alamıyor gibiyiz. Ve Bayramlar da daha bir güzel geçerdi sanki. O zaman daha küçüktük ve herşey çok daha güzeldi tabi, bu değerlerimize yer veriyorduk. Şimdi dünya telaşı dört bir yanımızı sarmış durumda. Ben en çok bunun eksikliğini hissediyorum.

Ya da aklınıza gelince ‘iyi ki de değişti’ dediğiniz şeyler oluyor mu?
Üst komşularımızın taşınması o kadar hayırlı oldu ki benim açımdan, temennim onlar için de hayırlı olmuştur inşAllah. Yoksa katil olmama ve anahaber bültenlerine çıkmama çok az kalmıştı :)

Hayatınızda neyin değişmesini isterdiniz?
Yaşadığım şehrin...
Ankara'yı seviyorum ama gözlerim kapalı. Açınca tüm büyüsü bozuluyor çünkü,sıkıldığımı, bunaldığımı hissettiriyor bana bu şehir sanırım ben sevmiyorum bu şehri oda beni sevmiyordur eminim :P

Yeni bir eşya, yeni bir hayat ya da yeni bir icat mı istediğiniz? ‘Hayalimdir…’ dediğiniz bir şey söyler misiniz?
Bir değilde çok şey söyleyebilirim. 


Mekke topraklarında, Kabe'ye yakın bir yerde minik bir evde yaşasaydık nasıl olurdu acaba.  Annemle birlikte Kabe'yi tavaf etseydik,


Minik dükkanımızın tezgahını toplayınca babamda eşlik ederdi bize :)


Biz nereye yeşil çamaşır makinası oraya o artık olmazsa olmazım en çok istediğim şeylerden biri :)
Minicik evimize pekte yakışır tabi :)
En büyük hayallerimden olur kendisi :)

Herkese mutlu haftasonları...
:)

27 Mart 2012 Salı

''Gönüller Yapmaya Geldik!''



Semerkand Tv sloganı olan ''Gönüller yapmaya geldik!'' konusunda ne kadar istikrarlı olduğunu günden güne kanıtlıyor. Buna istinaden yaptıkları programlar, konukları, yayınları ve her anlamda kaliteli sunum yapmaya çalışmaları bu yolda ki kararlılıklarında ve çizgilerinden hiç şaşmadan çalıştıklarını bizlere gösteriyor.


Hem bu kanalda dili güzel, kalbi güzel, yüzü güzel insanlar görmek mümkün. Çoğu zaman programlarında yaptıkları sohbetleri dinlemekte ayrı bir keyif yaşatıyor insana. Hayata düşülen notlar, Cümle kapısı, Kitap sever, Meddah, Muhabbet pınarı, Kalbe düşünce en sevdiklerimden. Serdar Tuncer'i ve Dursun Ali Erzincanlı'yıda bu kanalda sık sık görmek mümkün.


Kanal ile tanışalı bir seneyi aştı.
Ve ben, gönül bağıyla bağlanmış durumdayım Semerkand Tv ye, kumandayı elime alma fırsatı yakaladığımda aklımı, fikrimi, zikrimi çalan dizilere, programlara kapılmadan direk ışınlanmaya çalışıyorum o kanala.

{MaşAllah}

Bu kanalı sevmemin en büyük nedenlerinden biri de nur yüzlü amcaları görebilmek. Belki dedelerimin ben daha çok küçükken onlara doyamadan hakkın rahmetine kavuşmuş olmaları, benim nur yüzlü  hoş sohbetli dedeleri, amcaları sevmemin en büyük sebebidir.
Teyzeleri, pamuk şeker nineleride severim ama dedelerin yeri başka :)

22 Mart 2012 Perşembe

In love oldum :)


Arçelik yine tasarımlarını konuşturmuş, belli ki ar-ge gayet güzel çalışmış. Tasarladıkları çamaşır makineleri ve renkleri harika. Ama içerik ve kullanım açısından nasıl oldukları hakkında hiç bir fikrim yok malesef, bir fikrim olmasını çok isterdim tabii ben sadece görüntülerine ve ışıltılarına vuruldum daha doğrusu in love oldum! :)



Bugün yeşil ve pembe renkte olanları vitrinde görünce gözlerim ışıldadı. Benim favorim yeşil oldu çünkü kesinlikle resimde göründüğünden çok daha güzel görünüyor :) Yanlız yeşilin yanında gördüğüm rengin pembe mi kırmızı mı olduğunu hala düşünüyorum, zira gözlerim yeşilin ışıltısıyla dolduğu için diğer renkler fazla dikkatimi çekmemişti.

Bir an yeşil çamaşır makineme çamaşırlarımı doldururken bir yandan da sarı bulaşık makinemde bulaşıkların kurumayı beklediğini hayal ettim ve yanında da kırmızı buzdolabımdan çıkarttığım gazozu yudumladığımı :)

Aahh ah hayali dahi çok renkli :)


Bu güzel mi güzel çamaşır makinasından alan ve kullanan şanslı bayanlar varsa eğer fikirlerini bizimle paylaşmalarını rica ediyorum.
Ve bu teknoloji harikasına kavuşan bayanları da tebrik ediyorum ayrıca darısı başımıza :)

18 Mart 2012 Pazar

Şeker kutularım :)

Selâmlar sevgili blog sakinleri :)

Artık havalar ısınmaya güneş yüzünü göstermeye başladı, havada ki güzelliğin ağaçlara yansımasıyla beraber, düğünler sezon açılışlarını yapmaya hazırlanıyoken bende bu güzel hareketliliğe katılmak ümidiyle sizleri şeker kutularım ile tanıştırmak istiyorum :)


Karşınızda gelin kızımız ve damadımız :)




Aslında bu tür kutu yapma fikri aklımda yoktu, minik yiğenimin [hiçde sevmem yeğen kelimesini- ablamın kızının :)]  doğum gününde arkadaşlarına hediye etmesi için rengarenk minik şeker kutuları hazırladım.
Daha sonra bu tür kutuları düğün şekeri şeklinde yapsam nasıl olur acaba diyerek başladım. Ve sevgili arkadaşımla kendimizi nikah, bebek, mevlüt şekerleri satan bir yerde bulduk, orda şeker kutuları için bizimle ilgilenen kişi tarafından beğenilmesi ve güzel karşılanması daha da cesaretlendirdi diyebilirim :)


Yanlız resimler istediğim gibi olmadı malesef detayları çok fazla görüntüleyemedim.




Umarım sizlerde beğenmişsinizdir :)





17 Mart 2012 Cumartesi

Cumartesi Sohbeti ve Münib Engin Noyan!

''Yol, yanlızca yola çıkmadan evvel ve yola çıkamayanlar için uzundur!''
Münib Engin Noyan ile tanışmak, sohbetini dinlemek ve feyiz alabilmek günün bereketlerle dolu olduğunun bir göstergesi oldu.


O kadar hoş sohbetli bir insan ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadım diyebilirim. Kitaplarında da konuştuğu gibi yazdığı için okumak gayet keyifli.


Engin Noyan'ın yabancı kökenli olduğunu ve hristiyanlıktan müslümanlığa döndüğünü zannediyordum ki kimse sormadan kendisi cevap verdi. 'Siz bilmessiniz ben genç ve yakışıklıyken sadece kimliğinde dini İslam yazanlardandım...' hanımı dahil olmak üzere tüm çevresi koministmiş.


 'Ben emekli kominstlerdenim!' şeklinde tanıtması salonda bulunan herkeste tebessüm oluşturdu :)
Sayfamda her zaman duran Kasas Suresi'nin 56. Ayet-i Kerime'si o an aklımdan geçen ilk Ayet oldu.


Hocanın ciddi duruşunun yanında,


Ve renkli kişiliğinin arkasında deri ceketinin saklı olduğunu görmek mümkün :)


Çok sevdim sohbetini hatta doyamadım diyebilirim, inşAllah bir daha ki sohbetine katılmak nasip olur.


Sohbetin sonunda payıma düşen ilk imzalı kitabım :)


Ve bugün dinlemeye doyamadığım şarkı.

Herkese keyifli, sağlıklı ve mutlu hafta sonları...
:)


Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...