9 Ocak 2012 Pazartesi

Mutluluk!


Bu ne kadar hayran olunası bir karedir Allah'ım
MaşaAllah, barekAllah... :)

Mutluluk; içinde
Sağlık, huzur dolu olan bir ömür, 
Mutlu bir yuva, 
Hayırlı bir eş ve hayırlı evlatlar
olan bir ömür geçirmek olsa gerek.

Ve 'Yaratandan ötürü, yaratılanı sevmek.'

Her yazarın, uzmanın, doktorun bu konu hakkında söyledikleri en önemli şey
sevgi, saygı, vefa gibi değerlerin alt yapıyı oluşturduğu ve bu muhteşem 3'lü, 4'lü kelime gruplarının bir araya getirdikleri mutluluk sonucunda kalan, koccaman bir MaşaAllah dedirten fotoğraf karesi.

Rabbim herkese hakkında hayırlı olan eşler, evlatlar nasip etsin!



8 Ocak 2012 Pazar

Herşeyin bir sebebi var'mış!

'Huuu huuuu komşular siz nerden geldiniz!' diye bağırasım var.
İnsanlar birbirlerinin haklarına bu kadar tecavüz etmemeli.
Bir kaç haftadır üst komşularla aynı evde yaşadığımızı düşünüyorum.
Hatta yan komşularla da :)

Bu kadar da olmaz ki dedirten bir gürültü patırdı ile acaba kaç kişi yaşıyor o evde
diye düşünmekteyken,
Şimdi tahminlerimce: Öncelikle bir tane ev süpürmeye çalışan teyze var ki biz ev süpürmeyi bilmiyormuşuz anneme diyorum iyi dinle, öğren, hazır onu teyze bize öğretiyor. Alt komşunun canını alacak gibi vura vura süpürmek gerekiyormuş :)

Teyzenin eşi olsa gerek bir amca var ki dünyaya bedel. Odamın hakimiyeti amcanın elinde.
Hıhhhh çok şükür amca sustu dememe kalmıyor telefonu çalıyor.
Sesleri o kadar bizim evin içinde ki, tam acaba bizden birinin mi telefonu çalıyor derken.
Yok yok üst kattan geliyor diyoruz :)
Ama nedense sanki o telefonun sesini bir biz duyuyoruz.
Evde ki herkes telefonu duymazdan geliyor.
Oda sağolsun ısrarla melodisini tekrarlamaya devam ediyor.

Bir de köpekleri var. Şamar oğlanı gibi, köpek köpek olalı böyle eziyet görmemiştir.
Herhalde kim boşsa artık kimin işi yoksa köpeğe bağırıyor.
Yazıktır, günahtır yaa onda ki de can dimi yani.
Köpeğin havlamasına kızamıyorum bile.
Benim bile canıma tak ettiler, hayvancağız ne yapsın.
Evde yaşadığını sandığım birde kızları var ki ben onun sesini sadece köpeğe bağırırken duyuyorum.

Velhasıl kelâm sınav haftasında olmamızdan mütevellid. Sabredip gündüzleri uyuyup geceleri ders çalışma yöntemini kendimde uygulama çabasındayken ilk günden başarısız oldum. Odamdan çıkıp oturma odasına geçtim ki şokkkk! bu insanlar gece de uyumuyormuş :)

Bir hafta daha sabredemessem ana haber bültenlerinde bir amca, bir teyze, cadı kızları ve birde köpek katili haberini görürseniz geçmiş ola :)





7 Ocak 2012 Cumartesi

Hediye!


Herkese Merhabalar...
Güne güzel başlamak kadar güzel birşey daha varsa oda hediye almaktır :)

Bir kaç gün önce içimden sık sık geçen Şems'e ait 'Olduğu kadar, olmadığı kader' sözünün neden bu kadar çok tekrar ettiğime bir anlam veremezken, günün sonlarına doğru taşların yerine oturduğunu hissediyordum. Bir çekilişe katılmıştım, sonucunu merakla beklerken yılbaşından sonra sınavların başlaması ve salça olan aklımdan çıkması sebebiyle kazanmış olduğum çekilişten, minik bir tevafuk ile duyurunun son günü haberdar oldum.

Mutlu eden insanlar, her zaman mutlu olmalı hayatta. Sevgili Kitap Günlüğüm Blog sahibesinden almış olduğum bu zarif hediye için kendisine çook teşekkür ediyorum. Uzun zamandır almış olduğum en değerli hediye oldu kendisi :) Karşılık beklemeden yapılan iyilikler, güzellikler görmenin insan hayatı için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu bu hediye. Ayrıca blogunda çokca kitap tavsiyesi bulunmakta ve zarif blog sahibesi çekilişlerini sık sık tekrarlamakta. Bilgilerinize.... :)

31 Aralık 2011 Cumartesi

       

         Uzun yıllardır hep aynı semtte ikamet ediyoruz. İster istemez insan çevresinde ki insanları konuşmasa dahi kim olduklarını az çok öğreniyor.

        Yıllar önce bir yaz günü çocuklar toplarıyla oynarken onların seslerine istinaden şöyle bir balkondan baktım. Benim babası zannettiğim birinin yanında dört-beş yaşlarında minik, güzeller güzeli bir erkek çocuk duruyordu. Herkes oyun oynarken onda tuhaf bir hüzün olduğunu farketmemek için insanın tüm duygularını kaybetmiş olması gerekirdi sanırım.

Acaba neye üzülmüştü.
Babasımı kızmıştı.
Neydi ki onu şen kahkahalı oyundan mahrum bırakan hüzün...
Derken öğrendim ki o tatlı mı tatlı çocuk yakın zamanda annesini ve babasını kaybetmiş.
Amcasıyla beraber yaşıyorlarmış ve o minicik yaşında kendisine sorumluluklar yüklemiş.

         Bu durumu öğrendikten sonra daha çok dikkatimi çekti. Ondan sonra ki karşılaşmalarımızda da onu mutlu göremedim. Oyun oynamasına dahi denk gelemedim. Belki de ben görmedim.
Allah'ım n'olursun bir kez yüzünün güldüğünü göreyim! Derken...
Zaman çabuk geçiyor geçmesine de hüznün rengi hiç mi değişmiyor.
O çocuk büyüdü.
Şimdi hemen hemen on yaşında vardır.
Ama hala onun yanında arkadaşa dair birini göremedim.
Onun oyun oynadığını da göremedim.
Ama çalıştığını gördüm.
Kendine yüklediği sorumlulukların hakkını eda etmeye çalıştığını... 
Ve malesef o içinde biriktirdiği hüznün yüzüne yansıttığı tebessümü...
Kaybedilen can'sa elden gelen tek şey dua etmek oluyor.
Onu görünce akla gelen şeylerden biri de elimizdekilerin kıymeti...
Şu ahir ömrümüzde bir kez kavuşabileceğimiz ve sevgisini hiç birşeye
değişemeyeceğimiz anne-baba sevgisi, sıcaklığını, fedakalarlığını...
Elimizde canlı canlı taşıdığımız hazinenin pişmanlığını, eksikliğini göstermesin Rabbim.
Rabbim kimsenin annesini babasını başından, baş ucundan eksik etmesin, ömürlerine sağlık, sıhhat ve bereket versin...
Selam ve dua ile...........


30 Aralık 2011 Cuma

Kitaplarr


OD-İskender Pala
Muhteşem bir anlatımla kaleme alınmış bir kitaptı.
Alıp başka yerlere götürdü çoğu zaman.
Ve hatta tadı damağımda kaldı.. :)
Kitabı okuyan bazı arkadaşlar kitabın başında ve sonunda ki uyumun
güzelliğinden bahsetmişlerdi.
Çok haklıymışlar, muhteşem bir ahenk sergilemiş
İskender Pala.



Gönül Nimetleri-Necip Fazıl Kısakürek
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.a.v.)'in hayatından,
sahabelerinden ve O (S.a.v)'in zamanında
yaşamış olan insanlardan bahseden,
O zamana dair yaşanmış iyi-kötü herşeyin içinde bulunduğu bir kitap.
Ama açık söylemek gerekirse Necip Fazıl kitaplarını her ne kadar sevsemde
kitap biraz ağır geldi...
Öğrenilecek çok şeyimizin olduğunu düşünürsek
okunulası bir kitap olduğu
aşikar...


İki Cami Arasında AŞK-Mürvet Sarıyıldız
İçinde kaliteli aşklardan bahseden her kitabı seviyorum
Bu kitapta onlardan biri oldu...
Hüzünlendiren, heyecanlandıran ve düşündüren bir kitap.
Mihrimah sultan ile Mimar Sinan'ı
yazarın dilinden okumak gayet keyifliydi :)


Dalkavuklar Gecesi Z Vitamini-Hüseyin Nihal Atsız
Bu kitap sevdiğim bir hocamın yorumundan sonra
merak uyandırdığı için okudum.
Kısaca ölümsüz kötülerin sonu diyebiliriz...
Ve 'iyiki okumuşum' dediğim kitaplardan oldu kendisi.



Genelde kitap almadan önce o kitap hakkında biraz araştırma yapar, yazılan yorumları incelerim.
Bloğumu ziyaret eden sevgili arkadaşlar!
Eğer varsa sizlerinde tavsiye edeceği kitaplar lütfen yorumlarınızı esirgemeyin :)


Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...