11 Aralık 2011 Pazar
Her ne ki arıyorsun; aradığın ancak sensin...
''Her ne ki arıyorsun; aradığın ancak sensin... İyinin de, kötünün de fidanı senin içinde büyür... Her meyvenin içi, kabuğundan yeğdir... Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir... Alemin varlığını ancak kul olarak anlayabilirsin... Allah Muhammed'i önce kul, sonra resul edindi. 'Abdühü ve resulühü' demekten murat, kulluğun peygamberlikten önde geldiğidir... Allah'a karşı tam kul olmak, varlığa karşı tam hür olmak anlamına gelir... Dünyanın hürriyeti Allah'a kul olmakla mümkündür. Nitekim Hz. Peygamber'in bir adı da Abdullah'tır; yani Allah'ın kulu...''
9 Aralık 2011 Cuma
Genç Osman
Sinemanın adı, tiyatronun tadı...
Soğuk havaların yaşandığı günlerde
zamanı değerlendirmenin en güzel yollarından biri
tiyatro olsa gerek...
Şahsımca sinema her zaman soğuk gelmiştir,
tiyatro varsa eğer sinema tercih meselesi dahi değildir.
(Biraz fazla seviyorum tiyatroyu :)))
Kaliteli zaman geçirmenin tadını veren oyunlardan biri ise; Genç Osman,
iki kere sıkılmadan izlediğim bir oyundur kendisi..
''İnsanlığın üstün bir anlayışa yükselmesi
ancak büyük birinin batmasıyla olur bazen.
ancak büyük birinin batmasıyla olur bazen.
Halkın gecesine Tanrı'nın uzattığı
yeni tutuşmuş bir meşaledir bu ölüm.
Yüz bin güneş birden ışık salsa,
onun kadar genişletemez bilinç ufuklarını... ''
yeni tutuşmuş bir meşaledir bu ölüm.
Yüz bin güneş birden ışık salsa,
onun kadar genişletemez bilinç ufuklarını... ''
30 Kasım 2011 Çarşamba
E-Kitap
Çok güzelsin,
Karizmatik bir duruşun var,
Muhteşem bir kitap kapasiten var, ayaklı kütüphane gibisin
Başta siyah-beyaz gibi renk seçeneğinin olması ise ayrı bir güzellik katmış sana,
Çözünürlüğün ise on numara...
Teknolojiye dair sayamadığım, bilemediğim çok özelliğin vardır eminim.
Lâkin sende olmayan çok önemli şeylerde var;
Kitap kokusu! gibi,
Sayfaları heyecanla karıştırmak gibi,
Kitabın sağından, solundan, başından, ortasından biraz biraz okuyup o kitaba sığmayan heyecanı azaltmak gibi,
Kitapçıda saatlerce kitapları karıştırıp ellerinin anlamadığın şekilde kirlenmesi gibi,
Belki de bulmak istediğin kitabı heyecanla bıkmadan, usanmadan, umudunu kaybetmeden aramak ve bulmak gibi,
Sonra farklı yazarların kitaplarının bulunduğu kendi zevkinle döşediğin kitaplığı doya doya karıştırmak gibi.......
Ne kadar güzel olursan ol,
Bunlar sende yok!
Eğer olsaydı zaten senin güzelliğine doyum olmazdıı :)
28 Kasım 2011 Pazartesi
Derviş ve Suya Düşen Akrep
Derviş suya düşen akrebi kurtarmak ister...
Elini uzatınca akrep sokar;
Derviş tekrar dener, akrep yine sokar..
Bunu görenler dayanamaz dervişe:
"İyilik yapmak istediğin halde sana zarar verene daha ne diye yardım edersin." der.
... ... Dervişin cevabı mânidardır:
"Akrebin fıtratında sokmak var,
benim fıtratımda ise yaratılanı sevmek, merhamet etmek;
o fıtratının gereğini yapıyor diye...
Ben niye fıtratımı değiştireyim ?
Elini uzatınca akrep sokar;
Derviş tekrar dener, akrep yine sokar..
Bunu görenler dayanamaz dervişe:
"İyilik yapmak istediğin halde sana zarar verene daha ne diye yardım edersin." der.
... ... Dervişin cevabı mânidardır:
"Akrebin fıtratında sokmak var,
benim fıtratımda ise yaratılanı sevmek, merhamet etmek;
o fıtratının gereğini yapıyor diye...
Ben niye fıtratımı değiştireyim ?
İyilik... merhamet... vicdan...
...Gibi saatlerce sayabileceğimiz onlarca güzel duygu barındırmaktayız ruhumuzda.
Bunların bazıları öyle güzel zamanlarda kanat çırpıyor ki o zaman yaşama sebeplerimiz, umutlarımız, tahayyüllerimiz de kanatlarını alııp en güzel yerlere götürüyor bizleri...
27 Kasım 2011 Pazar
...Dünya beni suçlar, ben dünyayı suçlarım!
Konuşmayı öğrendikten sonra sustum, anlam kazandı susuşlarım.
Kelimelerin peşinden giden bir bilme dilencisiydim, kırk yıl köleliğine mahkûm edecek bir ilme açıldı avuçlarım.
Üftadeyim susuz şehrin merkezinde.. Pür-hazan gönlüm, iftarsız oruçlarım...
...
'Anne' dediğimde geçen acılarım, öpüldüğünde iyileşen yaralarım yoktu benim.. Ter yağışlı, çetin yokuşlarım…
Yumdum kelimelerimi, gölgesiz lehçelerle konuştum dünyayla.. Dünya beni suçlar, ben dünyayı suçlarım...
Kadim Dolunay
Kelimelerin peşinden giden bir bilme dilencisiydim, kırk yıl köleliğine mahkûm edecek bir ilme açıldı avuçlarım.
Üftadeyim susuz şehrin merkezinde.. Pür-hazan gönlüm, iftarsız oruçlarım...
...
'Anne' dediğimde geçen acılarım, öpüldüğünde iyileşen yaralarım yoktu benim.. Ter yağışlı, çetin yokuşlarım…
Yumdum kelimelerimi, gölgesiz lehçelerle konuştum dünyayla.. Dünya beni suçlar, ben dünyayı suçlarım...
Kadim Dolunay
26 Kasım 2011 Cumartesi
20 Kasım 2011 Pazar
ALLAH Bize Yeter...
Sahip olduklarınızın sizin olduğunu düşünüyorsanız muhtaçsınız demektir.
Varlık içinde yokluğu görmemişseniz, yoksulsunuz demektir.
Cesaret, Allah’tan hakkıyla korkmaktır; korkmuyorsanız korkaksınız demektir.
Kelimeler kalbinde hikmetler taşır, hikmeti görmüyorsanız cahilsiniz demektir.
İnfak etmek, azametle bilinir; vermeye güç yetirirken veremiyorsanız âcizsiniz demektir.
...
Ama bir ömrün kavşağında durup geçmişe set çekebiliyorsanız cesursunuz demektir.
Sebeplerin ardındaki sebebi, her şeyin üstündeki müsebbibi arıyorsanız ârifsiniz demektir.
Vazgeçilmez olan için kendinizden bile vazgeçtiğinizde hazırsınız demektir.
Ve bir gün her şeyiniz hiçbir şey olduğunda, gemileri yakmak için imkansızı düşlerken…
ALLAH SİZE YETER…
Doğumla ölüm arasında, gecenin karanlığında, bir şafak aydınlığında, dört mevsim yedi iklimde…
ALLAH BİZE YETER..
İhtiyacı yaratan, hiçbir şeye muhtaç olmayan, lütfeden, ihsân eden
ALLAH BİZE YETER..
Kimsesiz kaldığımızda, mutluluğumuz alındığında ellerimizden, yalnız bırakıldığımızda, suçlandığımızda, kınandığımızda; bir seccadenin şefkatinde dualar kalbimize deyip geçerken, dil ile ikrar edilen kalp ile tasdik olunduğunda…
ALLAH BİZE YETER..
Kalbimiz ağrıdığında, dilimiz dolandığında, omuzlarımızın üzerinizdeki yükün altında ezilirken; sevilmediğimizde, sorulmadığımızda, anılmadığımızda…
Yorulduğumuz zaman, direnmekten vazgeçmeyi düşündüğümüzde, hata ettiğimizde günahın pişmanlığıyla tükenirken…
Velhasıl yandığımız zaman zulmetin alevinde, ateşi serin ve selametli kılan
ALLAH BİZE YETER..
Duanın gücünü anlayıp yalnız O’ndan istediğimizde, O’na dayanıp güvendiğimizde, O’ndan başka hiçbir şeyimiz kalmadığında…
ALLAH BİZE YETER..O, ne güzel bir vekil, O ne güzel bir dost, ne güzel bir yardımcıdır
Ey Rabbimiz,
Bağışlamanı dileriz, dönüş ancak Sanadır…
Adige Batur
Varlık içinde yokluğu görmemişseniz, yoksulsunuz demektir.
Cesaret, Allah’tan hakkıyla korkmaktır; korkmuyorsanız korkaksınız demektir.
Kelimeler kalbinde hikmetler taşır, hikmeti görmüyorsanız cahilsiniz demektir.
İnfak etmek, azametle bilinir; vermeye güç yetirirken veremiyorsanız âcizsiniz demektir.
...
Ama bir ömrün kavşağında durup geçmişe set çekebiliyorsanız cesursunuz demektir.
Sebeplerin ardındaki sebebi, her şeyin üstündeki müsebbibi arıyorsanız ârifsiniz demektir.
Vazgeçilmez olan için kendinizden bile vazgeçtiğinizde hazırsınız demektir.
Ve bir gün her şeyiniz hiçbir şey olduğunda, gemileri yakmak için imkansızı düşlerken…
ALLAH SİZE YETER…
Doğumla ölüm arasında, gecenin karanlığında, bir şafak aydınlığında, dört mevsim yedi iklimde…
ALLAH BİZE YETER..
İhtiyacı yaratan, hiçbir şeye muhtaç olmayan, lütfeden, ihsân eden
ALLAH BİZE YETER..
Kimsesiz kaldığımızda, mutluluğumuz alındığında ellerimizden, yalnız bırakıldığımızda, suçlandığımızda, kınandığımızda; bir seccadenin şefkatinde dualar kalbimize deyip geçerken, dil ile ikrar edilen kalp ile tasdik olunduğunda…
ALLAH BİZE YETER..
Kalbimiz ağrıdığında, dilimiz dolandığında, omuzlarımızın üzerinizdeki yükün altında ezilirken; sevilmediğimizde, sorulmadığımızda, anılmadığımızda…
Yorulduğumuz zaman, direnmekten vazgeçmeyi düşündüğümüzde, hata ettiğimizde günahın pişmanlığıyla tükenirken…
Velhasıl yandığımız zaman zulmetin alevinde, ateşi serin ve selametli kılan
ALLAH BİZE YETER..
Duanın gücünü anlayıp yalnız O’ndan istediğimizde, O’na dayanıp güvendiğimizde, O’ndan başka hiçbir şeyimiz kalmadığında…
ALLAH BİZE YETER..O, ne güzel bir vekil, O ne güzel bir dost, ne güzel bir yardımcıdır
Ey Rabbimiz,
Bağışlamanı dileriz, dönüş ancak Sanadır…
Adige Batur
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim. İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...
-
Ankara'nın Ulus semtini ne kadar sevdiğimi daha önceden söylemiştim :) Ulus'taki hâlin çıkışının tam karşısında Suluhan Çarşıs...
-
Öncelikle bu konuya bir açıklık getirmek istiyorum. Suluhan'a gittim, öğrendim. Pazar günleri kapalıymış, şimdi içimiz rahat edebi...
-
1861 yıllarında Erzurum'da doğan Sümmani isminde bir aşık vardır. Esas adı Hüseyin olan aşık, hayatını babası gibi çobanlık yaparak sür...