okuduklarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
okuduklarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Kasım 2013 Çarşamba

Reşat Nuri Güntekin-Çalıkuşu

Aylardır elimde olan ve bir türlü oturup keyifle okuyamadığım bir kitap oldu Çalıkuşu.
Ve nihayet Çalıkuşu'mu okudum.
Okudum okumasına da..
Kâh kızdım, kâh üzüldüm, kâh ohhh iyi oldu sana Kâmran Efendi! dedim durdum.
Sonra ne oldu.
Off Feride Off'lara döndü durum.
Neymiş efendim sormadan, dinlemeden, bilmeden yargısız infazlar yapıp hükümler verirmiş.
Gurur böyle dik tutarmış insanı ayakta ama, insan içten içe yıldırdığının farkına geç varırmış.
Sonra pişmanlıklar olur da bir türlü dile gelmezmiş.
Sevmek mi zor sevilmek mi bilemedim.
Hatta Feride'nin ciddi kararlar aldığı sırada elimden bıraktım kitabı devam edemedim.
Ondan sonrasını çok daha korkarak okudum.


Farklı bir mutluluğu, farklı bir hüznü var Çalıkuşu'nun, 
Gülbeşeker'in 
İpekböceği'nin


İçinde unutamayacağım bir çok yer oldu fakat Kâmran'ın şu sözleri sevenlerin sevdiklerine kavuşamayışlarının en büyük kanıtı gibi... (bence)
Şöyle söylüyor Kâmran Efendi eniştesine: ''Ne istediğimi, ne yaptığımı hiçbir zaman kendim de bilmedim....''
Devamını yazmaya lüzum görmüyorum çünkü bu sözleri her şeyi anlatmaya yetiyor. 


Dizi bitmeden kitabı okuduğuma sevinsem de Çalıkuşu'nun bünyemde etkisi büyük oldu.
Kâmran Efendi'nin o sözleri ise kendisine daha çok sinir olmama sebep :)

Benden daha tembeli yoktur ama okumayanlara da şiddetle tavsiye olunur! 
Feride gibi bir insan herkesin hayalinde olmalı!




11 Ağustos 2013 Pazar

Kitâb-ı Aşk

Aslında elimde ki kitabı bitirmekti niyetim
Aşklı, doyurucu bir kitap okuma modun da olunca...
Değerlendirdim.
İskender Pala'nın Kitab-ı Aşk kitabı öyle güzel ki
Tek solukta okunur.


Aşk'ı yanlış anlıyoruz bazen
Yanlışta anlatıyorlar çünkü. 
Aşk gizlendiği zaman güzel.. 
O gizemi hissettiğin zaman daha heyecanlı.
Ama, ahh ahh demek düşüyorsa payıma susarım.

Çoğu yerin altını çizdim..
Misâl;

Göz... savaşı başlatan haberci.
Bakış... Elde olmayan kader; ilahi kaza.
Ve aşk.. Kalp ile göz arasında kutlu bir hadise. 'Sayfa 21'

Ne hoş değil mi :)

28 Haziran 2013 Cuma

Bin Muhteşem Güneş

'' O gökyüzünün ve yeryüzünün gerçek yaratıcısıdır; gecenin gündüzü örtmesini ve günün yeniden gecenin yerini almasını sağlayandır; güneşe ve aya boyun eğdirendir; hepsi, her şey O'nun takdirine göre işler; O'nun her şeye gücü yeter; hiç kuşku yok ki O en kudretlidir, en Yüce bağışlayıcıdır.
     ''Diz Çök,'' dedi Talib.
     Yüce Allahım! Beni bağışla, merhametini esirgeme, çünkü sen merhametlilerin en ulususun.
      ''Şuraya diz çök, hemşire. Başını da eğ.''
     Son kez, Meryem ona söyleneni yaptı...


Seviyorum kitap okumayı.
Fakat biraz yavaş okuyorum.
Biraz da zamanın kısıtlılığından..
10 dakikalık yolculuklar, randevularda bekletildiğim zamanlar..
Boş kaldığım her an.
Bu şekilde dahi bir kitap haftalarca elimde olabiliyor.
Hala mı aynı kitap diyenlere de, sindire sindire okuyorum, diyorum ^_^

Bu kitapta düğümlendiğim, okudukça yüreğimin sıkıştığı yerler oldu. Çok merak edip heyecanlansam da boğazımın düğümlendiği yerlerde bıraktım. Sonra tekrar elime aldım. Her kitap, kapağı açıldığı an farklı bir hava yansıtıyor insana. Fakat bu kitap bambaşkaydı.
Kısaca, acının tarifi yok!




9 Nisan 2013 Salı

Abdulhamid'in Kurtlarla Dansı

Tarihi her ne kadar sevsemde okumak hiç bir zaman cazip gelmemişti, taakî Mustafa Armağan'la tanışana kadar. Birden kitabın içinde buldum kendimi. Mustafa Armağan'ın anlatımını sevdim, diğer kitaplarını da merak ediyorum.

Bu kitabında, özellikle II.Abdulhamid'e yapılan ermeni suiskastinde yaşananlar çok etkiliyor..


Tevfik Fikret hakkında bilmediklerini öğreniyor insan.
Peyami Safa'dan, Nihal Atsız'a bir çok yazardan bahsediliyor kitapta..
Sultan Abdulhamid hakkında bilinmeyenlerden bahsediliyor...
Herşeyden önemlisi de yer verilen her bilgi dipnotlarla, kaynaklarla açıklanıyor. 


Kısaca, tavsiye ederim okumayanlar için. 
Bu kitabı da okumalısın! diyenlerin tavsiyesine uyacağımında altını çizmek isterim.


16 Ekim 2012 Salı

Haftasonu çabuk geçer..


Elinde bitmeyi bekleyen kitaplar olsa da dayanamıyor insan.
Kitapçıya giderken, aklımda Mehmet Akif Ersoy'un Kur'an mealini almak vardı. Ama heyecanla gidişim, hevesimin kursağında kalmasına sebep oldu. Biraz geç saatte gitmeninde etkisi olmuş olabilir tabi. Almadığım için şimdilik pişman değilim ama neler kaçırdığımın da farkındayım :)
O şahane meal hâlâ aklımın köşesinde.
Alan, okuyan varsa fikir edinmek açısından yorumlarını eksik etmezlerse çok sevinirim :)
 
 
Hava durumunu sunan spiker sürekli ''parçalı bulutlu'' der dururdu bende hep kocaman parçalar görür dururdum :)
Gördüğüm en küçük parçalı bulutlar ile tanıştırıyım sizi.
 
 
Yemek blogları herkesin olduğu gibi benimde ilgi odağım. Aynı zamanda bu konuda ne kadar başarısız olduğumun bir göstergesi.
Nasıl başarıyor acaba diyorum bu bayanlar; hem şahane yemek bloglar hazırlamayı, hem çalışmayı, hemde evli ve çocuklu olmayı.
Elbet vardır bir formülü :P
 
 
Üçüde benim diyormuşum :)
 
Biranlık hayal edince, fotoğraf çekmeye çalışmadan önceki sahneyi getirdim gözümün önüne,
saçlardan da anlaşılıyor tabi :)
 
Rabbim bizim kızlarımıza da, cümlemizin yavrucuğuna da sağlık, sıhhat, mutluluk
ve hayırlı ömürler nasip etsin inşAllah.
 
Hayırlı ve mutlu günler herkese!!!!
:)
 

17 Mart 2012 Cumartesi

Cumartesi Sohbeti ve Münib Engin Noyan!

''Yol, yanlızca yola çıkmadan evvel ve yola çıkamayanlar için uzundur!''
Münib Engin Noyan ile tanışmak, sohbetini dinlemek ve feyiz alabilmek günün bereketlerle dolu olduğunun bir göstergesi oldu.


O kadar hoş sohbetli bir insan ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadım diyebilirim. Kitaplarında da konuştuğu gibi yazdığı için okumak gayet keyifli.


Engin Noyan'ın yabancı kökenli olduğunu ve hristiyanlıktan müslümanlığa döndüğünü zannediyordum ki kimse sormadan kendisi cevap verdi. 'Siz bilmessiniz ben genç ve yakışıklıyken sadece kimliğinde dini İslam yazanlardandım...' hanımı dahil olmak üzere tüm çevresi koministmiş.


 'Ben emekli kominstlerdenim!' şeklinde tanıtması salonda bulunan herkeste tebessüm oluşturdu :)
Sayfamda her zaman duran Kasas Suresi'nin 56. Ayet-i Kerime'si o an aklımdan geçen ilk Ayet oldu.


Hocanın ciddi duruşunun yanında,


Ve renkli kişiliğinin arkasında deri ceketinin saklı olduğunu görmek mümkün :)


Çok sevdim sohbetini hatta doyamadım diyebilirim, inşAllah bir daha ki sohbetine katılmak nasip olur.


Sohbetin sonunda payıma düşen ilk imzalı kitabım :)


Ve bugün dinlemeye doyamadığım şarkı.

Herkese keyifli, sağlıklı ve mutlu hafta sonları...
:)


16 Ocak 2012 Pazartesi

Okunacak kitaplarrr listesi...

Selâm Sevgili Blog Sakinleri :)
Yarıyıl tatilinin bereketiyle gelmesinin verdiği mutlulukla
Ankara sınırları içerisinde geçireceğim bu tatili değerlendirmek üzere
kendime bir 'okunacaklar listesi' oluşturdum.
Hazırlamış olduğum bu listeyi sizlerle paylaşıp,
başlamadan önce vira Bismillah! diyorum.

Kitap okumak aşktır!
Bizler de bu aşktan nasibini alanlardan oluruz İnşaAllah...



Açılışı Muhammed Bozdağ'ın İstemenin Esrarı ile yapıyorum.
Bu kitapla, doğru bildiğimiz yanlışların hayatımıza verdiği zararları tekrarlamamak için
 ve hayatımızda ki en önemli noktalardan biri olan Rabbimizle konuştuğumuz, isteğimizi bildirdiğimiz,
kalbimizin dua'lar saçtığı o kıymetli anın en doğru biçimde şekillenmesi için,
yapılması gerekenlerin anlatıldığı bir kişisel gelişim kitabı.
Yazarın anlatımı ile kısa sürece çok şey öğreneceğimi umduğum bir kitap kendisi.


Satır Arası Hikâyeler-Serdar Tuncer
kalemiyle yazılmış, geçmişte anlatılmış olan hikayelerin birleşmesiyle
ortaya çıkan bir kitap.
''Bu hikâyeler önemli. Çünkü vezir olmanın, adam olmaya yetmediğini onlardan öğrendik. Kimsenin yaptığının yanına kâr kalmayacağını, bir böceğin bile sebepsiz yaratılmadığını, her işte bir hayır olduğunu, sevmeyi, sevilmeyi, cömertliği, kahramanlığı, saygıyı, adam olmayı, incitmemeyi, hatta kulluğu o hikayelerden öğrendik.''
 Kitabın arkasında bulunan bu paragraf kitap hakkında fikir sahibi olmamıza yeterli oluyor aslında.


Uçurtma Avcısı-Khaled Hosseini
Bu kitabı geçen sene büyük bir merakla aldım. Lâkin okumak bir türlü kısmet olmadı.
İçimde, kitap hakkında taşıdığım merakın ilk gün ki gibi olduğunu farkedince kendisini listeme dahil ettim.
İnşaAllah okuyacağım.


Cemâlnur Sargut'un Kenan Rifâî ile Aşka Yolculuk kitabı
yazarla tanışma kitabım olsun, hemde Kenan Rifâî hakkında bilgi sahibi olmuş olurum,
diye düşünerek aldığım bir kitap.

Kubilay Aktaş Kur-an Terapisi kitabını da büyük bir heyecanla okuyacağıma inanıyorum.
Çünkü kitabın içinde okurlar için hazırlanmış Kur-an'ın insan ruhuna terapi olduğunu
kanıtlayan bi cd bulunuyor. Şöyle ki; su sesleri, kuş sesleri arkasından gelen Kur-an'ı Kerim nidaları insanın ruhuna işliyor.
İçinde bulunan o cd kitabı alma sebebim oldu :)


Listeme, daha önce çekilişten kazanmış olduğun Aslı Erdoğan'ın Mucizevi Mandarin kitabını da ekledim. İçinde aşk olan kitaplar okumayı seviyorum.
Kitaptan da aşk kokuları alıyorum.
:)


 Son olarakda, bol okumalı bir tatilin kahvesiz ve çikolatasız gitmeyeceğini düşünerek kapanışı
bu fotoğraf karesiyle yapıyorum :)

Hoşçakalın...

7 Ocak 2012 Cumartesi

Hediye!


Herkese Merhabalar...
Güne güzel başlamak kadar güzel birşey daha varsa oda hediye almaktır :)

Bir kaç gün önce içimden sık sık geçen Şems'e ait 'Olduğu kadar, olmadığı kader' sözünün neden bu kadar çok tekrar ettiğime bir anlam veremezken, günün sonlarına doğru taşların yerine oturduğunu hissediyordum. Bir çekilişe katılmıştım, sonucunu merakla beklerken yılbaşından sonra sınavların başlaması ve salça olan aklımdan çıkması sebebiyle kazanmış olduğum çekilişten, minik bir tevafuk ile duyurunun son günü haberdar oldum.

Mutlu eden insanlar, her zaman mutlu olmalı hayatta. Sevgili Kitap Günlüğüm Blog sahibesinden almış olduğum bu zarif hediye için kendisine çook teşekkür ediyorum. Uzun zamandır almış olduğum en değerli hediye oldu kendisi :) Karşılık beklemeden yapılan iyilikler, güzellikler görmenin insan hayatı için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu bu hediye. Ayrıca blogunda çokca kitap tavsiyesi bulunmakta ve zarif blog sahibesi çekilişlerini sık sık tekrarlamakta. Bilgilerinize.... :)

30 Aralık 2011 Cuma

Kitaplarr


OD-İskender Pala
Muhteşem bir anlatımla kaleme alınmış bir kitaptı.
Alıp başka yerlere götürdü çoğu zaman.
Ve hatta tadı damağımda kaldı.. :)
Kitabı okuyan bazı arkadaşlar kitabın başında ve sonunda ki uyumun
güzelliğinden bahsetmişlerdi.
Çok haklıymışlar, muhteşem bir ahenk sergilemiş
İskender Pala.



Gönül Nimetleri-Necip Fazıl Kısakürek
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.a.v.)'in hayatından,
sahabelerinden ve O (S.a.v)'in zamanında
yaşamış olan insanlardan bahseden,
O zamana dair yaşanmış iyi-kötü herşeyin içinde bulunduğu bir kitap.
Ama açık söylemek gerekirse Necip Fazıl kitaplarını her ne kadar sevsemde
kitap biraz ağır geldi...
Öğrenilecek çok şeyimizin olduğunu düşünürsek
okunulası bir kitap olduğu
aşikar...


İki Cami Arasında AŞK-Mürvet Sarıyıldız
İçinde kaliteli aşklardan bahseden her kitabı seviyorum
Bu kitapta onlardan biri oldu...
Hüzünlendiren, heyecanlandıran ve düşündüren bir kitap.
Mihrimah sultan ile Mimar Sinan'ı
yazarın dilinden okumak gayet keyifliydi :)


Dalkavuklar Gecesi Z Vitamini-Hüseyin Nihal Atsız
Bu kitap sevdiğim bir hocamın yorumundan sonra
merak uyandırdığı için okudum.
Kısaca ölümsüz kötülerin sonu diyebiliriz...
Ve 'iyiki okumuşum' dediğim kitaplardan oldu kendisi.



Genelde kitap almadan önce o kitap hakkında biraz araştırma yapar, yazılan yorumları incelerim.
Bloğumu ziyaret eden sevgili arkadaşlar!
Eğer varsa sizlerinde tavsiye edeceği kitaplar lütfen yorumlarınızı esirgemeyin :)


14 Ekim 2011 Cuma

Belaya uğradığın zaman sabret...

''Belaya uğradığın zaman sabret
Halinden mahluklara şikayet etme
Merhametliyi merhametsize şikayet etmiş olursun!''


Necip Fazıl Kısakürek 'in muhteşem anlatımıyla yazılmış ''Peygamber Halkası'' adlı kitabından okuyunca ''!'' uyandıran bir söz..

Belaya uğradığımız zaman nerde ne hatalar yaptığımızı düşünmeden çaresiz olmadığımız halde çaresizliğe kapılırız çoğu zaman. Zamansız düşüncelerimiz, aklımızın dua'larımızdan uzaklaşmasına neden olabilir. Biz sıkıntımızı bir eş-dost ile paylaşınca rahatlayacağımızı düşünürüz o an Tevekkül'den uzaklaşır kalbimiz, Aslında çaresiz anlarımız Rabbimiz'in anlam yüklü mesajıdır bizlere,
Yanlız olmadığımızı, iki dudaklarımızın arasında minik bir fısıltıyla son bulacağını hissetmemizi ister Rabbimiz.. Sonsuz merhamet sahibi Rabbimiz duymaktadır bizleri, dua vakti gelmiştir çaresiz anlarımızda, içimizde bizi dua etmememizi isteyen engellerin kalkmasının vakti gelmiştir.
Dua dua yükselmenin vakti gelmiştir..

Belki farklı açılardan bakıldığı zaman başımıza gelen bir bela çaresiz olduğumuz anlamına getirmez bizleri. Fakat bela'ya uğradığımız zaman kalbimiz dua'larımızdan uzaklaştırır bizi.

Kitabın asıl konusu Peygamber efendimiz (Sav)'in sahabelerinden kesitler olmasına rağmen, yazılı olan bu bölüm kitabın dışında farklı farklı yerlere götürebiliyor insanı.

İnşaallah bizler de Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'in, Sahabelerinin, Eşlerinin, Çocuklarının, Torunlarının o muhteşem sabrından, dirayetinden nasiplenen kullarından oluruz...





Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...