Ankara'ya doyamıyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ankara'ya doyamıyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Nisan 2013 Cuma

Mutluluk Yeşilde

Güneşin ilk yüzünü gösterdiği zamanlarda çekmiştim fotoğrafları..
 
  
Tam kendi kendime söylenirken, hadi buradan geçelim! dediğim de kabul edildi isteğim.
Hiçte fena olmadı.
Yavaş yavaş indiğimiz merdivenler böyle güzel bir yerle buluşturdu bizi.
 
 
Artık bahar demek, bahar alerjisi demek olsa da
bol mutluluk var bu resimlerde.
 
 
Çünkü; Sessizliğin yanında huzur..
 
 
Kimsenin olmadığı bir yolda..
Kimsenin olmadığı bir yerde, yeşilin sarı ile olan muhteşem ahengini izledik.
 
 

Daha ne olsun! demiş olsak da..
İndiğimiz merdivenleri tekrar çıkmaya başlayınca başa döndüm.
Yani, yine kendi kendime söylenmeye :) 


3 Mart 2013 Pazar

Ahi Elvan Cami

Karar verdim, Ankara'da gezilmedik Cami bırakmıcam inşallah! :)
Bundan sonra Ankara'da ki Cami'ler ile ilgili bol bol yazı görebilirsiniz.


Ankara kalesine giderken sol tarafta kalan Ahi Elvan Cami küçük gibi görünse de manevi huzuru ile insanın ruhunda büyük etki yaratıyor. Kimlerin sevabına, kimlerin günahına şahit oldu acaba bu taş duvarlar.. diye düşünmeden edemiyor insan.


Cami kadar, Cami ye yoldaşlık eden imamda önemlidir aslında. Ahi Elvan Cami'nin imamı bizi fotoğraf çekerken görünce ve öğrenci misiniz?araştırmamı yapıyorsunuz? yardımcı olalım diyince çok mutlu olduk. Çünkü;
Daha kapıdan içeri girmeden misafir edilmek! var bu Cami'de..


Akşam namaz vaktine doğru gittiğimiz için sorular sorup birşeyler öğrenemedim Cami hakkında. 
İnternetten okuduğum kadarıyla biliyorum..
O yüzden bahsedemiyorum.


Ama şunu söyleyebilirim, benim gibi hala gitmeyenler önünden geçipte içine girmeyenler!
Bu maneviyatı büyük, huzurlu cami'den kendinizi daha fazla mahrum etmeyin :)


Giderseniz, bayanlar için ayrılan katta iki adet Kur'an-ı Kerim görüceksiniz. 
Gördüğünüzde düşündüklerinizi ise işte benim gibi dile getiremeyebilirsiniz.. 




25 Mayıs 2012 Cuma

Hacı Bayram Camii



Hazırladığım en uzun post oldu. Umarım sıkılmassınız :)

İşte burası Ulus'un kalbi!
Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin türbe-i şerifi ve Hacı Bayram Cami






Sevgili arkadaşım sahineydiask ile
sınav öncesi niyetlenmiştik Hacı Bayram Camii'ne gelmek için ve
bir kandil daha geçirmek nasip oldu elhamdülillah bu muhteşem Camii'de.





Köşede duran stanttaki lokumlardan yiyemesekde, coşkulu ve neşeli kalabalığı görmek şahane bir duygu oldu bizim için.
Sol tarafta ise yapılan çeşme kocaman çok güzel bir hava katmış Camii'ye, yapandanda yaptırandanda Allah razı olsun.



VE
 Camii avlusundan asaleti ile görünen Ankara kalesi...





Sanki gittikçe güzelleşiyor bu Camii, her gidişimde bir önceki gidişimden çok daha fazla seviyorum buraları..




Okunan mevlid-i şerif'in ardından kalabalığın dağılmasını beklemedik tabi :)
Çünkü akşam ve yatsı ezanları arasında bir mevid-i şerif daha okunucaktı.




Bu güzel günün fotoğrafları arkadaşım sahineydiask'a ait. Kendisi fotosever ve benisever bir insan olduğu için sağolsun bol boll fotoğraf çekti :)



Camii'nin içinden bir görüntü. Aslında diğer tarafıda görüntülemek istedi sahineydiask
ama namaz kılanları rahatsız etmek istemedik.



Camii'nin en sevilen köşelerinden...
 

Gün böyle bitmedi aslında, senede bir defa Ramazan ayının son 10 gününde açılan Çilehane'yi kandil sebebiyle bugün tekrar açmışlar.
Ama üç saati kadınlara, üç saati erkeklere ayırmışlar.
Biz geç kalmış olsakda sağolsun oradaki sorumlu amcalar ve güvenlikler görmek isteyen ve geç kalan bir grup bayanın görmesine müsaade ettiler.





İlk başta içeri neden insanları azar azar aldıklarını anlamamıştım. Çünkü hayallerimdeki çilehane; kocaman, ferah bir alana sahipti Hacı Bayram-ı veli hz.leri kalıyordu sonuçta orada, içeri giren insan sayısıda bu kadar sorun olmamalıydı...



Derken...
''kafalarınızı eğerek geçin'' diyen bir görevli ile karşılaştık.
Nasıl yani! demeye kalmadan minicik bir kapının içinden geçtik ve kafamızı çevirince üst resimde görünen, çok amaçlı dolap ve raflar ile karşılaştık.




O dolapların karşısında bulunan bir kaç basamak. Onun üst kısmında da çilehanenin havalandırması bulunuyor.



Başımızı kaldırınca tahtadan yapılmış olan orjinali bozulmadan korunan tahta tavan ile karşılaştık.


Burası ise Hacı Bayram-ı Velii hz.lerinin banyo ve lavabo'su imiş.



İşte bu kapı; vay bee dedirten, düşündüren ve utandıran bir kapı. Buradan tek sıra halinde ilerliyip Hacı Bayram-ı Velii hz.lerinin günlerinin büyük bir çoğunluğunu geçirdiği odaya ilerliyorsunuz. Zaten o uzun koridorda iki kişinin yanyana yürümesi mümkün değil.




Üstte görünen foto antreden bir görüntü.


Bu kapı ise bel hizanızı biraz geçen boyda olan bir kapı. İçeri geçerken ''aman kafalara dikkat'' diyen görevliler olmasa bir çok kişinin canı yanabilirdi.
Biz 5 dk zor kaldık, Hacı Bayram hz.lerinin 40 gün ibadet ettiğini düşününce karmaşık duygular kaplıyor insanı.




Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin ve öğrencileri Akşemseddin, Şeyh Eşrefoğlu Rumi'nin ve tarikat üyelerinin kaldıkları odalardan biri...



Burada bir önceki resimdeki boyutta olan bir diğer oda. İçeride en fazla 2 veya 3 kişi oturabilir. Dünya rahatı düşünülmeden yapılmış olan yapıtlar.


Bu fotoğrafta son bakış ve bir iç çekiş oldu.

Bir kandili daha Hacı Bayram Camii'nde geçirmenin verdiği mutlulukla günü sonlandırdık.
Yol arkadaşım sahineydiask'a teşekkür ediyorummm fotoğrafları ve yol arkadaşlığı için :)

Daha nice kandillerimiz olur inşAllah...
Herkese Hayırlı Cuma'lar
:)



Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...