sevmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sevmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Eylül 2025 Cuma

Gece

Kalbimin melodisini şenlendiren bir sesi aradım,
Uzakların yakın, yakınların uzak olduğu diyarlardan gelir sandım.
Kalpten dile dökülen incelik gözleri şenlendirince,
Yüreği ısıtır ya insanın…
İşte, o sesi duymak istedim.
Birkaç dize, birkaç söz,
Ama en çok o ses olsun istedim.
Yüreğim diyorum, incinmeyi hak et…
Ama karar veremem buna,
Bilemem.
Yalnızca ümit ederim.
Geceler…
Gece…
Şairin dizesinde dediği gibi:
“Bir de gece… Ah, o gece.”
Seven, sevdiğine kavuşsun;
Ama önce seven, sevdiğini söylesin.
Belki bu gece,
İşte o gece…



30 Ağustos 2025 Cumartesi

Kutlama

“Başımı omzuna yaslamaya 

hayata yeniden başlamaya

bağımda bahçemde pınarlarımda

İçimi yıkamaya geliyorum”

Sözler insanın içini ısıtmıyor mu? 

Gerçekten öyle değil mi?

İnsan sevdiğinin gönlünde çiçek açtırmak istemez mi?

Yeniden başlamaktan da korkmaz, çünkü o omuza ihtiyacın var. 

Sevgi, sadece almakla değil.. vermekle de güzelleşiyor. 

Nasıl ki insan insana ihtiyaç duyuyorsa, 

Sevmeye ve sevilmeye de öyle ihtiyaç duyar… 

Bir yerlerde bizi sevmek için hiçbir karşılık beklemeden sadece sevgisini vermeye hazır biri var. 

Hasret kokusunu getiriyor rüzgarıyla.. 

Hem hüzünlü hem mutlu ediyor bazı sözler. 

Ve insan aydınlanmak istiyor.



“Şarkı - Sezen Aksu/Kutlama”

27 Temmuz 2025 Pazar

“Nasıl?” diyen bir sonbahar günü…

Yaprakların sararmaya başladığı, tarifini yapmakta bazen zorlandığım bir sonbahar günüydü. Kelimeler boğazıma düğümlenmişti. Nereye gideceğimi bilmiyordum.. evden çıkarken yanıma birkaç anlamsız eşya aldığımı fark ettim. 

İşte o gün, biriyle tanıştım.

Sanki birbirimizi önceden tanıyormuşuz gibi sohbet ettik. Hayatlarımızdan bahsettik. Ve artık arkadaştık.

Bir gün bana “Nasıl?” dedi.

“Nasıl bu kararları aldın? Hayatına nasıl bir yön çizdin? Hiç mi düşünmedin kendini? İnsan kendini düşünmez mi?”

Dilek ablaydı bu. Ayna oldu bana.

Çıkmaza girdiğimde hâlâ o gün yaptığımız o sohbet gelir aklıma.

Gözlerimin içine bakarak “Nasıl?” ve “Neden?” diye sormasını unutamıyorum.

Daha önce kimse böyle sormamıştı.

İşin garibi, hâlâ soran yok.

“Nasıl?”

“Neden?”

“Neden böyle düşündün?”

“Gerçekten ne hissettin?”

Hayatımda bu soruları bana gerçekten soran tek kişi, Dilek abla oldu.

Düşünüyorum da…

Birini seviyoruz.

Bütün kalbimizle, benliğimizle, saf ve içten duygularla…

Ama eğer karşı tarafla aynı düşüncede olmadığımız bir konu da, çoğu zaman ilk karşılaştığımız şey yargılanmak oluyor.

Cümle genellikle şöyle başlıyor:

“Sen…”

“Sen bunu yaptın.”

“Sen bunu söyledin.”

“Bana bunu nasıl söylersin?”

Ama şu cümleyi pek duymuyoruz:

“Bunu sana düşündüren ne oldu ki?”

“Ben ne yaptım da böyle hissettin?”

Kimse üstüne alınmaz.

Oysa sevgi kıymetlidir.

Sevmek kıymetlidir.

Ve karşılıklıdır.

Sevenin gözünde sevgi nasıl en üst mertebedeyse, sevilenin de aynı sorumluluğu taşıması gerekir.

Hayat, birkaç cümleye sığdırılamayacak kadar kısa.

O yüzden bazen anlamını aramayı bırakmalı, bulduğumuzla kıymet bilmeyi öğrenmeliyiz.

 


Gece

Kalbimin melodisini şenlendiren bir sesi aradım, Uzakların yakın, yakınların uzak olduğu diyarlardan gelir sandım. Kalpten dile dökülen ince...