Bizi biz yapan, farklılaştıran, özel kılan bazı özellikler taşımaktayız. Hayattan farklı isteklerimiz, farklı beklentilerimiz var. Her türlü kötüden ve kötülüklerden korumaya çalıştığımız bir kalbimiz var. Öyle bir zaman da yaşıyoruz ki gördüğümüz bir iyiliğin arkasından kötülük bekler olduk.
Belki de hayallerimiz iki odası olan bir ev ile başlıyor, sonra o hayalimiz gerçek oluyor. Kavuşuyoruz evimize. Yaşıyoruz, alışıyoruz ve bir zaman geçiyoruz. Ve sonra bir gün diyoruz ki 'ben artık daha büyük bir evde yaşamak istiyorum!' . İsteklerimizin, hayallerimizin ve beklentilerimizin değiştiğini görüyoruz. İki yıl önce kavuşmak için günlerce beklediğimiz ve tamda o hayalimiz gerçekleşmişken vazgeçmek neden? Neydi bizi değiştiren? Doyumsuz muyuz? yoksa, uyumsuz muyuz?
Öncelikle kendimize sormamız gereken soruların içinde: Ne için yaşıyorum, hayata geliş amacım ne, ne istiyorum, ne kadar istiyorum ve en önemlisi kimden istiyorum? soruları mevcut. Belki de sıralamada bir hata yapıyoruz. Öncelikle kimden istiyorum sorusunu sormalıyız kendimize. Ve devamı ne için yaşıyorum... ile gelmeli.
Kainatın sahibi Rahmeti bol, merhameti bol, bereketi bol olan yüce Allah'tan istiyoruz. Kula kul olmak için değil, Allah-u teâlâ'ya hakkıyla kul olmak, kulluk vazifelerimizi yerine getirmek için yaşıyoruz. Hayata geliş amacımız vazifelerimizin içinde gizli. Ne istiyorum? sorusuna herkes gibi sayılı nefeslerimizin olduğu şu dünyada sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşamak diyebiliyoruz. En önemlisi doyumsuz olduğumuz için değil! rahmeti, merhameti bol olan Yüce Allah'tan istediğimizi bilerek isteklerimizde sayı belirtmemeliyiz. Doyumsuzluğumuz ve uyumsuzluğumuz buradan kaynaklanıyor. İsteklerimiz doğrultusunda beklemediğimiz sonuçlar hayatımızın akışını değiştirebiliyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sessizlik
Boğazımda bir yumru. Kalbimde geçmek bilmeyen bir hüzün. Şairin sonunu bir türlü getiremediği şiirinin mısraları gibiyim. Rüzgarın esinti...
-
Selamlar Herkese.. Bloglar arası çekilişler yaygınken twitter, facebook'ta katılmış oldu bu furyaya. Hediye almak da vermek de çok gü...
-
''Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil Çerh ile söyleşemem âyînesi sâf değil Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana ...
-
Açıkçası filmin ismini ilk gördüğümde konusu az çok gözüm de canlanmıştı ama helallik kavramının içinde geçeceği bir film olacağı aklıma gel...
güzel bir paylaşım olmuş yüreğinize sağlık.Bana da beklerim..
YanıtlaSilmalesef hem doyumsuz hem de huzursuzuz. şükretmeyi unutmuş sabrımızı kaybetmiş, ne için yaşadığını bilmeden hayatı tüketen insanlar olup cıktık.Rabbim ölmeden önce hatırlayanlardan etsin inşallah..it
YanıtlaSilHoşgeldiniz Nil, Beğenmenize sevindim teşekkür ediyorum :)
YanıtlaSilAminnn İnşAllah bluestyle'cım..
Rabbim gönül gözü açık olan insanlardan olmayı nasip etsin.
Sevgiler..