Bugün şöyle bir yazı okudum. Okudukçada sinir oldum. Ayet-i Kerimeler'i, Hadis-i şerif'leri hiçmi okumuyor acaba insanlar.
BU ÇEŞMEDEN MÜSLÜMANA SU İÇMEK HARAM..!!!
Vaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap …Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş:
“Her kula helâl, Müslüman’a haram!..”
Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye…
…
Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dîni İslâm, ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla!.. Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?..” diye çıkışmışlar adama. Adam:
- “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır…”dedikçe kadı kızmış:
- “Ne delili, ne ispatı?.. Sen fitne çıkardın, Müslüman ahâlinin huzurunu kaçırdın, katlin vâciptir!” demiş. Demiş ama, bir yandan da merak edermiş:
- “Nedir gerekçen?..” diye sormuş. Adam:
- “Bir tek Sultan’a derim…” diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultan’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş… Padişah da sinirlenmiş ama, diğer yandan o da meraklanırmış:
- “De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın,hem de her kula helâl,Müslüman’a haram yazarsın?..” Adam, başı önünde konuşur:
- “Delilim vardır, lâkin ispat ister.”
- “Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?..”
- “O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultânım…”
- “Eeee?!..”-
“Sultânım, herhangi bir havradan (sinagog) rasgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak…” Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Mûsevîler, “ne oluyor, bu ne zulüm?.. Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim…” Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş… Bir hafta dolunca, adam:
- “Sultanım, artık bırakmak zamanıdır” demiş. Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultan’a teşekkürler, hediyeler
- “Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultanım” demiş. Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar ayininden ve aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar… din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha bir sarılmışlar birbirlerine… Sultan:
- “Bitti mi?..” demiş adama.
- “Sultânım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle” demiş.
- “Şimdi nedir isteğin?..”
- “Efendim, pâyitahtımız Bursa’nın en sevilen, âlimini alınız minberinden…” Adamın dediğini yapmışlar, Ulucâmi imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler…Ve . Bir ALLAH’ın kulu çıkıp da, “ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz?.. Hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz”, gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran olmamış… Geçmiş bir hafta, “Nerde imam” diye gelen-giden yok!.Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen hafta tutuklanan koca âlim için:
- “Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik…”
- “Kim bilir ne suç etti de tevkif edildi!..”
- “Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara…”
- “Sorma, sorma…”
Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş:
- “Eee, ne olacak şimdi?.. Adam:
- “Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan.” “Haklısın” demiş padişah, denilenin yapılması için emir buyurmuş ve adama dönmüş. Adam başı önünde konuşmuş:
- “Ey büyük Sultânım, siz irade buyurunuz lütfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi?..”
Sultan acı acı tebessüm etmiş:
- “Hava bile haram, hava bile!..”
Birde hangi aciz kul Allah Teala'nın verdiği nimeti haram kılabilir?
Bu kimin haddi olabilir?
Arkasında kıldığım namazlara acırım diyen bir mü'min kul düşünülebilir mi?
Okuduğum yazının altındaki beğenileri ve yorumları o kadar sinir bozucu geldi ki
ne diyelim.. Allah ıslah etsin..
Birde böyle canımın sıkıldığı zamanlarda aklıma hep bu ayet-i kerime gelir..
canım ne kadar güzel bir kıssadan hisse imiş müslümanların bu herşeyi kabullenmesi ne kadar kötü birşey yapmasaydı suçlanmazdı deyip hemen hüküm veriliyor. halbuki iftiradır meyve veren ağaç taşlanır diyen yok
YanıtlaSilpaylaşım için teşekkürler zevkle okudum.
Evet maalesef herşeyi kabullenmek kötü birşey. Araştırma, soruşturma tarafı zayıf bir toplum gibiyiz. İnşAllah yeni nesiller böyle olmaz..
SilBende güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim :)
Sevgiler..
Hmmm degindiginiz noktalar dogru ama, bu anlatilan ne kadar gercek bilemiyorum tabii ama bizim insanimizin duseni tasladigi bir hakikat ne yazik ki. dusunce dostu olmuyor insanin hatta bi de ustune iki katip daha da derinlere gonderiyorlar insani. olumsuzu gormeyi ve bunun uzerine konusmayi daha cok seviyoruz her zaman. insanlarin ayibini gormeyi kendimizinkini unutmayi is saniyoruz. tekrar ediyorum bahsettiginiz konulara katiliyorum kesinlikle. sevgiler...
YanıtlaSilEvet çok haklısınız, malesef düşünce dostu olmuyor insanın. Birde hikayenin doğruluğu tartışılır dediğiniz gibi..
SilEğer doğru değilse hikaye kendini kötüleme yolunda giden müslümanları anlamak çok zor olcak..
Çok teşekkürler, sevgilerr :)
ben bu meselenin neresine takıldım anlamadım ki .
YanıtlaSilçok doğru değil mi?
günümüzde hala küffar kendi adamlarına kendinden olanlara sahip çıkarken ayrıca haçlı orduları gibi büyük oluşumlarda tek yürek olurken biz müslümanlar tek yürek olmayı becerebiliyor muyuz ??
elbette hayır...
bu hikayede gerçek olmasa bile bizim çıkaracağımız bir çok ders barındıran küçük ama çok önemli bir hikaye...gerçek yada değil hiç önemi yok...
Anlam veremediğim nokta aslında şu daha çok diğer dinlere mensup olanları bize güzel gösterirken, müslüman olan insanları neden bu kadar kötülemeye çalışmışlar. Allah'ın verdiği suyu haram kılacak kadar mı kötü yani insanlar..
SilSana hak veriyorum çünkü o kadar çok bölündük ki toplum olarak bundan sonrası içinde uzun bir süre tek yürek olmak zor gibi görünüyor.