13 Mart 2014 Perşembe

Karnıbahar

Sizin evde karnıbahar nasıl pişer?
Bizim evde karnıbahar karnıbahar olalı böyle eziyet görmemiştir de, o yüzden soruyorum :)
Annem hep bizi düşünür.
Güzel elleri ile güzel yemekler yapar.
Yemeğin lezzetinden alırız sevgisini..
Ama karnıbahara, bilimum sebzegillere yaptığı eziyete hep çok üzülürüm.

*Karnıbahar hummalı bir şekilde parçalara ayrılarak yıkanır. 
*Sonra kaynayan tuzlu suda haşlanır?
*Yemek yapmaya hazırdır artık. 
*Ocakta onu bekleyen tencerenin içinde yerini alır. 
*Sebzedir ama uzun sürer pişmesi..

Karnıbahar için korku benim için dram sahnesidir o anlar.
Yorulma annem, etme, eyleme biz onları tuzlar yeriz diyorum...
Olmaz diyor.
Öyle daha mutlu oluyor.


Kurtardığım karnıbaharları yoğurtla yedim.
Güzeldi.
Böyle çok daha güzeldi gerçekten :)





9 Mart 2014 Pazar

Yeniden Merhaba

Dua güzel şey gerçekten.
Asıl şifa duada.
Şimdi daha iyiyim elhamdülillah.
Çok teşekkür ederim! :)
Küçük bir operasyon dedim hep ama ne olduğu sorulunca söylemek istedim.
Burun ameliyatı oldum..
Amaan bundan mı korktun! diyenler olursa hemen cevap vereyim :), öyle demeyin lütfen, burun ameliyatı diyip geçmemek lazımmış. Küçük diyordum 5.günümdeyim ağrım sızım yok çok şükür ama hala gözümün önünü göremiyorum baş dönmesinden.
Kan alınırken bile hemşirenin eline yapışıp, bir saniye! diye gözlerini belerten biri için ameliyat olmak zordur.
Bir de malum, etrafımızda ki bazı insanlar moral vermek için değil moral bozmak için var. O yüzden insanın kendini hazırlaması zor oluyor.
Dua böyle zamanlar da en güzel arkadaş..




Ferahlıkta, güzellikte Rabbimden..
Hz.Allah ondan gelene razı olan gönüller nasip etsin inşallah..




Şimdi bakıyorum da her şey bir anda bitivermiş sanki. Bir uyanmışım dostlar gelmiş..

Her şey gibi o telaş da geldi geçti şükür. Tabi o zaman içerisinde en çok dua eden sevdiklerin varlığı bir de geçmiş olsun diyenlerin gülen yüzleri mutlu ediyor insanı.

Güzel yorumlar ve aldığım güzel mesajlar için tekrar teşekkür ederim herkese :)





5 Mart 2014 Çarşamba

Dua !

Cesur görünen korkaklardan oldum hep. Yüzüm fazla güldüğü zaman içimde daha çok fırtına kopar asıl. 
Rengimi belli etmeyi sevmem. 
Şimdi de korkuyorum ama bu sefer söylüyorum cesaretimle. 
Çünkü biliyorum ki,

“Bir Müslüman, yanında bulunmayan bir din kardeşi için dua ederse, mutlaka melek ona, aynı şeyler sana da verilsin, diye dua eder.” (Müslim, Zikir 86; Ebû Dâvûd, Vitir 29)

“Bir Müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur. Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona,‘Duan kabul olsun, aynı şeyler sana da verilsin.’ diye dua eder.” (Müslim, Zikir 87, 88; İbni Mâce, Menâsik 5)


İnsan kendisi için dua edildiğini bilirse cesareti korkusundan üstün gelir. 
Ciddi bir operasyon olmasa da...
Hayat bu. Her şey bizler için var..
O yüzden dua isterim!
Rabbim kolaylık, güzellik versin, korktuklarımdan korusun.
 Aklıma dahi getirmek istemediklerimle karşılaştırmasın..
Hem beni hem de tüm dua bekleyenleri inşallah

Bu yazımı otomatik yayınlıyorum.
O yüzden...
Tam da şu an! Dualarınıza en çok ihtiyacım olduğu zaman :)



12 Şubat 2014 Çarşamba

Başka Yer, Başka Zaman

Yorulduğun yerde durmak lazımmış bazen. İnsana nefesi her yerde yetmiyormuş. Her şeyi söyleyip asıl söylemesi gereken şeyi söyleyemeden tüketiliyormuş bazı şeyler. 
Nasip, kader devreye giriyormuş ama, insanoğlu ya illa irdeleyecek. 
Didik didik edecek ki, nefesini hora harcadığı yerleri başkası doldurmuş olsun. 
Oda öyle baka kalsın. 
Su akar yolunu bulur, da derler bu duruma. 
Ya da, üzme tatlı canını da. 
Ama insanoğlunun bazen üzülmesi de gerekir. 
Üzülmeli ki, elindekinin kıymetini daha çok bilmeli. 
Aşk acısı mı bunun sonu?
Hayııırr! :)
Değil efendim.
Kalp sızısı. 
Sıkılırsa insanoğlunun tatlı canı dökülür içindekiler böyle. 
Fazla uzatmıcam tabi, rahmetli Müslüm babanın da dediği gibi, artık geri ver!
:)




11 Şubat 2014 Salı

Bu Dünya Başka

Bir gün, blogumuz da ki fotoğrafların, yazıların farklı platformlarda izin alınmadan kullanıldığını öğrensek şüphesiz hiç birimizin hoşuna gitmez.
Kaynak belirtmeden paylaşım yapmak sadece emek hırsızlığı değil aynı zaman da kul hakkıdır da.
Bunu hepimiz biliyoruz.
Elimizden geldikçe de bu konuda titiz davranmaya çalışıyoruz.

Aslında konuyu şuraya getirmek istiyorum...
Çalıkuşu dizisini izledikten sonra kendimi Nabrut'un sayfasında bulurum.
Nabrut bizim için dizinin en güzel yerlerini, altını çizmek istediklerimizi replikleri ve görüntüleri ile birlikte hazırlar. Ve bunu sağolsun onca emekle bizim için yapar.
Biliyoruz ki bir bölümü özetlemek göründüğü kadar kolay olmuyor.
Replikler, görüntüler, kolajlar derken epey bir emek ve onca vakit harcamak gerekiyor.
Nabrut bu işin hakkını veriyor vermesine ama etrafta belli ki iyi niyetinin suistimal edildiği yerler oluyor.
Onca emeği, almış olduğu görüntüleri nabrut'tan habersiz kaynak belirtmek şöyle dursun ismi de silinmeye çalışılarak paylaşılıyor.



Bu resim onlardan biri, daha niceleri var ki belki de hala sayfalarında ki görüntülerin izinsiz kullanıldığından haberleri yok insanların.

Bu görüntü ve daha fazlası bu sayfa da demiyeceğim.
Yalnız bu gibi görüntülerin (emeklerin) ve daha nicelerinin olduğu bu sayfayı, emek hırsızlarına karşı Sayfaya buradan ulaşarak spamlayabiliriz diyeceğim.





Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...