24 Eylül 2013 Salı

Şimdiiii

Uzun yola yakışan haller vardır.
Yalnız yolculuk yapmak,
Ön koltukta oturmak, 
Bir de yolculuk bitene kadar uyanık kalmak gibi...


Ve bu şarkı..
Ankara il sınırına kadar dinlenir. 
***Sonra tüm güne neşeyle devam edilir.


Yok yok, yanlış anlaşılma olmasın sadece keyifle dinledim ^_^





18 Eylül 2013 Çarşamba

Bu İşin Bir Sırrı Olmalı

Hani çalışan, kitap okuyan, dizi izleyen, evli, çocuklu, bayanlar var ya
Acil olarak bu postun altına yorum yazın lütfen!!!
Ne yiyorsunuz ne içiyorsunuz bilmek istiyorum! :)

Zira, işten geldim
Annemin mesaj olarak iletmek istediği ütüler koltuğun üzerinde duruyor hala
canım debbie de kitaplıktan bana bakıyor,
televizyonu açmadım 
bilgisayarın başına yeni oturuyorum
su içmek istesem mutfağa gidemem, o derece yorgunum.
Yani, durum vahim :)

Bir de her şeye rağmen hala umudum var. Debbie setini bitirip, yeni aldığım kitapları okumak gibi ^_^




Not: Bu bir paradoks mudur? yoksa ben tembel miyim? :)

8 Eylül 2013 Pazar

Küçük Sır

Blogun en güzel tarafı da bazı şeyleri buraya not düşmek.
Bu aralar Şevval'den fazla söz ettim farkındayım ama bu sefer özellikle yazmak istiyorum.
Özel bir an, güzel bir anı bizim için.

Geçenlerde canım biraz sıkkındı, kız kardeşim! :) Şevval'de  konuyu değiştirmek adına herkes sofradayken bir itirafta bulundu. 5 yaşında ki bir çocuk sır tutar mı? demeyin. Tutuyormuş gerçekten. Yaşayarak görmüş olduk biz bunu.

O günü hatırlıyoruz, ailecek telaşa sokmuştu bizleri hanımefendi. Annem servisi uzun bir süre beklemişti o gün 1 saat kadar rötarlı gelmişti ama okulda işleri uzadığı için geç kaldıklarını biliyorduk biz. Şevval hanım aylar sonra kırıla kırıla anlattı olayın aslını.
-Servise bindik. Servisci amca herkesi bıraktı dolandı dolandı sonra servis ablamızı da bıraktı. Amca arabasını park ediyordu arkaya bir baktı ki ben! :)
Ay bir de S'lerimiz yarım çıkıyor hala :)
Meğer adam unutmuş bizim kızı. Garibimin de cadılığı bize ya sesi de çıkmamış.
Anlattı da anlattı.
Çok güldü kendine, bizi de güldürdü.
Konuyu da değiştirdi havamızı da.
Şimdi biz o olayı tekrar anlatınca konuyu kapatmaya çalışıyor o ayrı :)
Annem biliyormuş bizim kızın unutulduğunu ama sıkı sıkı tembihlenmiş, anneanne sırrımız olsun sakın anlatma, diye. Annem de anlatmamıştı bize.
Utanıyor mu ne anlamadık.
Yine de çok tatlıydı tabi.
En önemlisi de üzülme dercesine konuyu değiştirmesi...
Seviyoruz seni Şevval :)



Not: Bu yazı Şevval için yazıldı. Şevval bu anısını hiç unutmasın diye, hatta S'leri söyleyememesinin 
ne kadar hoşumuza gittiğini bilsin diye :)
Hatta onu ne kadar sevdiğimizi biliyor ama bu yazıyı görürse mutlu olsun diye yazıldı. 


4 Eylül 2013 Çarşamba

Şeker Hamurundan Cupcake

Önlüklerimizi giydik, 
Kağıdı kalemi aldık,
Ve sonra başladık şeker hamurundan cupcake yapmaya.
Güzel bir tecrübe oldu. En önemlisi de hiç tanımadığımız insanlarla birlikte yaparken keyif aldık.



Bir kaç kişi dışında ilk defa almıştık şeker hamurunu elimize. İlk defa alınmasına rağmen hayal gücüyle ve hocanın yardımıyla :) güzel şeyler çıktı ortaya.
Şeker hamurlarını hazır olarak satılan şeker hamurlarından kullandık. Gittiğimiz kursta malzemelerin nereden temin edileceğini ve şeker hamurunun yapım aşamalarını öğreniriz diye ümit ediyordum ama öyle olmadı.Tabi ne olursa olsun yine de sonuç lezzetli oldu :)


Bu süper üçlü 3 saate sığdırılmaya çalışılan üç kek sadece. 
Tadına dahi bakmadım.
Bakamadım.
Biri yan komşuya, biri karşı komşuya diğeri de evin miniğe ikram edildi.
Umarım afiyet olmuştur.


Cupcake kursuna da gitmedim demem artık :)




31 Ağustos 2013 Cumartesi

Evin Küçüğü Sevinsin Diye

Çeyizlik bir şeyler almayı pek sevmiyorum aslında.
Nihayetinde orta da fol yok yumurta hiç yok.
Bir de yaşım küçük ve aile de evlilik mevzusunu dile getiren tek insan Şevval
-evin en miniği-
Teyzem evlense de........ diye başlayan hayalleri o kadar çok ki.
Hiç biri yıkılmasın, sırf çocuğumuz hayal kurmayı sevsin diye sesimi çıkarmıyorum :)
Şevval'e göre evlenince odam onun olacak.
Kitaplarımı da vermiyor.
Daha neler neler..
Ben bir kaç parça eşya alıp evi terkedicem herhalde.




Geçen gün engilish home'dan bu gördüklerinizi aldım. Biri küçük, biri büyük iki adet havlucuk :)
Kendime aldığım çeyiz diye nitelendirebileceğim tek eşyaydı. Annem beğenince hediye ettim ama annemden önce şevval gördü aldıklarımı.

Muhabbetin güzelliği de orada başladı.
Ben evleniyorum Şevval.
Hem de iki tane havluyla :)
Şevval'in rengi attı, ağladı ağlayacak.
Ay noluyoruz dememe kalmadı kapıyı çarptı çıktı.
Sen evlenemezsin!
Evet teyzeeemm evlenemem ki iki tane havluyla :)


Herkese Selam

Önceden fotoğraflar biriktirir, taslaklar oluşturur en çok da yazıp silmek, bazen kendime saklamak, bazen anı oluşturmak istediğimde blog sa...