Tiyatro etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tiyatro etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ekim 2013 Cumartesi

Aklımdaki Kadınlar

Tiyatro sezonu çoktan açıldı. 
Öyle güzel kaliteli oyunlar var ki hepsine gidesim var-gidecek vaktim yok.
Hal böyle olunca fırsatları değerlendiriyorum.
Ne yapalım nereye gidelim diye düşünüyorsak ilk akla gelen, tiyatro! oluyor
Vay yanımda ki arkadaşın haline :)


Oyuna gelince..... fena değildi fakat çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse...
*Jack yazardır. Evli ve bir çocuk babasıdır. Fakat eşi vefat eder. Yazmadan önce hayal ettiği kadınları bir anda karşısında görme gibi bir gücü vardır elinde.
Yani aklında ki kadınları....


En sağda gözlüklü olan bayan terapistiydi..
Sanırım en çok onu ve 'Ovvv Jack!!' deyişini sevdim :)



Üzerinde şurasını çok sevdim burası tam bana göre diye yorum yapamadığım yorumlara kapalı bir oyun olduğu için ve bende ayıla bayıla izleyemediğim için kısa bir özet geçmiş bulunuyorum.


Yalnızca şunu söylemeden geçemeyeceğim.
Geçen sezon sonunda gitmiş çok beğenmiştik Aşk Hastası oyununu. Gitmeyenlere! Gidip de tekrar izlemek isteyenlere duyurulur!!
Oyun biletleri satıştayken ön sıralarda eş-dost ile gidip izlemeli...
Şeyh Galib, Hüsn-ü Aşk, Ney, Semazen...
Bu güzel dörtlü ve daha fazlasını içinde bulunduran oyunun tadı damağınızda kalabilir :)


Not: İlk fotoğraf hariç diğer görseller netten alıntıdır..






16 Mart 2013 Cumartesi

''Aşk Hastası''da Oldum Sonunda..

Tiyatro her zaman keyiflidir. 
Bir de yanında güzel bir arkadaşın varsa Nabrut gibi keyif ikiye katlanabilir.

Bazen izlediğimiz dizi, film ya da tiyatro da oyunun başında anlamamız gerekeni en sonunda anlayabiliyoruz.

Ama bu oyunda daha en başta aslında ne demek istediğini anlamak mümkün. 
Birbirini seven iki kişi düşünün hatta kız kendinden vazgeçebilecek kadar çok seviyor.
Kalbine tek el ateş edip ciddi ciddi yüreklerimizi ağzımıza getiriyor.
O beyaz elbisesi kana bulanan sevdalı kız artık adamın vicdanına yerleşiyor.

Aah ahh Aşk büyülü bir duygu olsa gerek. 


Kadın ve adam oyunun içinde de tiyatro oyuncusu aynı zamanda, adam oynamakta olduğu tiyatro oyunun da Divan Edebiyatı şairi Şeyh Galib'i Hüsn-ü Aşk-ı anlatıyor. 


Aşk'ın kavuşulamayan halleri vardı oyunda, sevdiğine kavuşamayanların çektiği acılar. Kalbinin yerini bilememek.. Bir tarafta semazenleri, diğer tarafta ney seslerini duyduk oyunda.


Oyunun konusundan çok fazla bahsetmeyeceğim belki görecekleriniz benim anlatacaklarımdan daha güzel gelecektir size.. Sadece içtenlikle söylediğimi bilmelisiniz, izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum..


Yalnız bunca güzelliğin yanında bu şahane oyunun en kötü tarafı sezonun sonuna yetişmiş ve ön sıralardan izleyememiş olmamız oldu.
Oyunu izlemek için bu kadar geç kalmasaydık keşke..

Oyunun turnesinin olacağına yürekten inanıyorum, bir yerlerde ''Aşk Hastası'' oyununu görürseniz kaçırmayın, inanın pişman olmazsınız :)
Not:Oyunun başrol oyuncusunun Kutay Sungar olmasına dikkat ediniz lütfen :)



Gel Ey Seher!
Benim gibi bu güzel şarkıyı dinlemek için geç kalanlara gelsin!



4 Kasım 2012 Pazar

! Bu Bir Ekim Postudur

Rüzgar gibi geldi, rüzgar gibi geçti Ekim ayı.
Bu güzel ayda doğanların doğum günlerini kutluyorum
Hepimiz anlaşmış, bu ayda doğmuşuz sanki :)

Bu ayda neler yaptım diye şöyle bir dönüp bakınca;


Troyalı Kadınlar! ile yaptım tiyatro açılışını.
İlk defa duydum bu oyunu ve koşa koşa gittim. Hatta zar zor yetiştim. Balkonun en dip köşesinden de olsa izleyebilmek için koca bir mücadele verdim :)
Amma ve lâkin 
İzledim :)
Tiyatro'da güldürmek kolayken, ağlatmak zordur derler.
Bu oyunu izlerken akan göz yaşlarınızın farkında olmayabilirsiniz. Ben genelde tiyatro izlemeye yanlız gittiğim için tuttum kendimi..


Sezonu açmışken,
Hürrem Sultan'ı da izleyelim
Tv'de ki amcaların teyzelerin anlatmaya çalıştıklarına benziyormu acaba, dedim..
Benzemiyor'muş.
Çok çok güzel diyemeyiz ama yinede izlenebilir..
Ve Ekim'in sonuna yetiştirdiğim asıl bomba Karlar Kraliçesi,
Bu oyun tatlı mı tatlı, ablamın miniği ile gittiğimiz çocuk oyunu.

Büyüğünden küçüğüne herkese şiddetle tavsiye ederim. Çok keyifli bir çocuk oyun..


Bu güzel kitabı okurken; Sanki İskender Pala ile sohbet ediyormuşsunuz gibi bir tat kalıyor damağınızda. Keyifle okudum, hatta otobüslerde bitirdim :)
Çok isterdim İskender Pala'nın sohbetlerini, söyleşilerini canlı canlı dinlemeyi, kısmet!


Neden daha önce tanışmadık seninle diyorum,
Nasıl keşfedemem seni!
Bu güzel tatlı ile tanışmamız çok yeni, Ekim ayına kısmet oldu adıda Bağdat tatlısı :)


Her zaman börekçide denk gelirdik. 
Dün pastanede görünce aldıklarımı bırakıp yoluma bu şahane lezzetler ile devam ettim :)
Pastanede ki abi, İzmir poğaçası dedi, bilemem!
Ben onun yalancısıyım :)


Bu güzel ayın kapanışını böyle güzel bir Ayet-i Kerim'e ile yapmak istiyorum.
Beni Yaratan;
Elbet yolumu gösterir.

(Şuara-78)

9 Aralık 2011 Cuma

Genç Osman

Sinemanın adı, tiyatronun tadı...


Soğuk havaların yaşandığı günlerde
zamanı değerlendirmenin en güzel yollarından biri
tiyatro olsa gerek...
Şahsımca sinema her zaman soğuk gelmiştir, 
tiyatro varsa eğer sinema tercih meselesi dahi değildir. 
(Biraz fazla seviyorum tiyatroyu :)))


Kaliteli zaman geçirmenin tadını veren oyunlardan biri ise; Genç Osman,
iki kere sıkılmadan izlediğim bir oyundur kendisi..


''İnsanlığın üstün bir anlayışa yükselmesi
ancak büyük birinin batmasıyla olur bazen.




Halkın gecesine Tanrı'nın uzattığı
yeni tutuşmuş bir meşaledir bu ölüm.
Yüz bin güneş birden ışık salsa,
onun kadar genişletemez bilinç ufuklarını... ''






Herkese Selam

Önceden fotoğraflar biriktirir, taslaklar oluşturur en çok da yazıp silmek, bazen kendime saklamak, bazen anı oluşturmak istediğimde blog sa...