Karmaşık duygular etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Karmaşık duygular etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Karmaşa

Köşeye sıkışmış gibiyim.
Etrafımda ki insanlar bir şeyler olsun diyor.
Benden bir cevap bekliyor.
Bense dudaklarımı kıpırdatacak kadar dahi gücümün olmadığını hissediyorum.
Cevap vermek için konuşmaya gücüm yok ama düşüncelerimi hiç konuşmadan dinleyecek birine anlatmaya ihtiyacım vardı, yazarak rahatlayacağımı düşündüm.
Şimdiyse klavye elimde ama nereden başlayacağımı bilmiyorum.
Yarını görmek, yarına ulaşmak nasip olursa, yarından sonrasının nasıl ilerleyeceğini de bilmiyorum.
Bilmezlikler içinde kaybolmuş olabilirim.
İç sesimi susturmayı hiç bu kadar çok istememiştim.
Acilen kendime kavuşmak istiyorum.
En büyük duam önce sağlık, mutluluk ve selamet.
Hem ülkemize, hem kendime, hem kendimize....







9 Ekim 2014 Perşembe

Hoşgeldin Ekim Ayı

Kendimde yeni bir şey fark ettim.
Yazamamamın nedenini tembelliğe bağlayıp onun arkasına saklanıyormuşum.
Tembellikten diyerek geçiyormuşum, aslında öyle değilmiş.
Uzun zaman yazamamamın nedeni duygularımla alakalıymış,
Kalbim odaklandığım şeylere sınır koyup çizgimi aşmama mani oluyormuş meğer, henüz fark ettim.
Duygu yoğunluğu, yeni bir şeylerin başlangıcı gibi şeyler insanın zihnini çok fazla oyalıyormuş.
Hayal kurmak yarına dair olan ümidimizi,
Ümidimiz de inancımızı tazeliyormuş.
Ben uzun zamandır da hayal kurmadığımı fark ettim.
Zamanın hızlı geçmesinden çok nasıl geçtiğini hatırlayamama kısmından korkuyorum.
O yüzden zaman farkında olarak geçsin istiyorum.
Yada zaman şimdi dursun ben farkında olmaya başlayınca geçmeye başlasın istiyorum.




18 Temmuz 2014 Cuma

Duygularla Yaşamak

Bazen bazı duygularımı birilerinin alıp götürdüğünü,
Ya da bir daha karşılaşmak istemediğim yerlerde unuttuğumu düşünüyorum.
Her şeye sevinebilen biri olarak her şeye üzülemediğimi fark ediyorum
Annem, sende ki şu rahatlık bende de olsaydı keşke derken sanırım bundan bahsediyormuş.
Her şeye üzülmediğim gibi üzüldüğüm şeylerde de üzüldüğümü belli etmem çünkü.
Üzüntümü paylaşmayı istediğim, beni anlayacağına inandığım insanların bilmesini isterim sadece
Ben böyleyim, oh ne güzelim diyemiyorum.
Bazen çok mu duygusuz görünüyorsun diyorum kendime



Birilerinin ayağının her taşa takıldığında suratını asıp yanım da oturması rahatsız ediyor
Yada başı dara düşünce ah ben öleydim vah ben şöyle yapaydım demesi gerçekten enerjiyi yıkıp götürüyor.
İnsanların içlerine girmeye çalışsak herkesin öyle türlü türlü derdi var ki,
Hatta daha doğrusu imtihanı
Bilemiyoruz o yüzden
Hangimizin imtihanı diğerine göre daha büyük
Herkesin derdi kendine de demiyoruz
Ayrıca yok yani, gerçekten pespembe bir dünya da yaşamıyoruz.
Biraz gerçekçi olmak bize bir şey kaybettirmez

Bu düşüncelerim üzüntüsünü yaşayan yaşamakla kalmayıp etrafına yaşatmaya ve tüm ruhi enerjiyi alıp götürmeye çalışan bir arkadaşın varlığıyla tekrar alevlendi.
Eve gidince aklıma getirmemeye unutmaya çalışsam da, annem günün nasıl geçti diye sorduğunda tepem de tekrar pireler uçuşuveriyor.....

Ben mi duygusuzum, duygu eksikliğim mi var.. yoksa bazı insanlar gerçekten duygularını abartarak mı yaşıyor, hala ama hala anlamış değilim..



9 Eylül 2012 Pazar

Değişen Zaman mı?

Selamlar Sevgili Blog Sakinleri :) Nasılsınız...
Bayramdı, düğündü derken bana göre uzun bir süre olmuş yazmayalı.
Buralara uğrayacak vakit bulmuşken size bir merhaba! demek istedim.  Hatta gelmişken içimi dökmek :)

Aslında zamanın aynı zaman olduğu fakat insanların bu zaman kavramının hızına ayak uyduramayıp davranışlarında gerçekleşen değişikliğin arkasına saklandıkları ''zaman'' ile şuan içinde bulunduğumuz ''zaman'' aynı zaman mı acaba?
Herkes aynı ''zaman'' kavramından mı bahsediyor?
Yoksa zaman veya zamanlama kavramı kişiden kişiye değişebilen birşey mi?

Sanırım bu aralar kabuğumdan çıkıp dış dünyaya açılmanın ruhumda yarattığı en büyük duygu karmaşası bu oldu.
Zaman aynı zamanken, insanlarda gerçekleşen değişikliğe alışmak zor olacağa benziyor.
Ne demek istiyor acaba bu kız {acaba ne saçmalıyor?} diye düşünen olabilir. Ben kendi dünyamda bu kadar karışmışken, dışarıdan anlaşılabiliyor olmam zor...

Misâl..
Dedikodu ne kadar artmış etrafta. İnsan sırtını dönünce neden hemen çekiştirmeye başlarlar ki.
Böyle mi rahatlıyor acaba insanoğlu. Benim yanımda birbirlerinin arkasından atıp tutan insanlar, ben arkamı dönünce bana neler diyorlardır Allah bilir! demeden edemiyorum kendimi.
Birde şunu anlayamadım doğal olarak
Arkasından demediğini bırakmayıp, yüzüne gülenleri,
Karşısındaki insanın iyiliğini istemeyenleri,
Bizde düşe kalka büyüdük ne olmuş yani demeye getirenleri,
Adamına göre diyolar ama bence parasına göre muamele edenleri,
Allah'ım sen bilirsin.

Daha neleeer neler varmışta benim iyiki de haberim yokmuş.

Velhasıl kelâm Rabbim bizi nefsimizle başbaşa bırakmasın. Verdiği bu güzel elleri vicdanımıza koymayı nasip etsin.

Umarım bir sonraki postumda, içimi dökmek yerine bol neşeli satırlar yazabilirim sizlere..
Hayırlı günler ve gecelerimiz olsun inşAllah.
Sevgiler ve selâmlar herkese :)

Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...