Kafam karma karışık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kafam karma karışık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Mart 2015 Salı

Güvendiğin Dağlara Karlar mı Yağdı?

Yazdığım zamanlar ya çok mutlu, yada mutsuz oluyorum.
Bu ruh halinin ortası vakitlerimi okuyarak değerlendiriyorum..
Bazen girişe, gelişmeye bakmadan direk sonuca ulaşmayı seviyorum..
Neyse..
Bu sefer ki gelişim, güvendiğim dağlara kar yağdı da..
Aklım başıma bir türlü gelmek bilmiyor.
Tecrübe, hayatta yediğin kazıkların toplamıdır derler (kabaca)
Çok doğru..
Yalnız, her güven sarsılışında kocaman dersler aldığımı zannederek bir tık ilerleme sarf edemiyorum.
Aldığım dersler bir sonra ki (kazık) için yeterli olmuyor.
Karşımdaki insana güvenmezsem mutlu olamam dediğimde, anlaşılmış olmuyorum.
Yoruluyorum..
Sıkılıyorum..
Küsüp, oturuyorum..



Güvendiğim dağlara kar yağdığında, güneş açsın istiyorum.
Belki biraz olsun rahatlarım...

7 Ocak 2015 Çarşamba

Değişik Bir Durum

İnsanın hayatına yeni birilerinin gelmesi demek, o yeni birilerinin gelmesi bir çok düzenin yenilenmesi demek oluyor.
Haliyle toplum bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da bireyler üzerinde baskın rolünü kullanabiliyor.

Senin bir ailen varken yeni bir aile edinmiş, ailenin içine yeni insanlar kazandırmış oluyorsun -eş durumundan..

Neyse, konuyu dağıtmadan esas mevzuya geçeyim..

Bir arkadaşım soruyor başka birine...
Nasıl, gelininize alıştınız mı, seviyor musunuz? diyor...

Cevap biraz şaşırtıcı:

Ben aslında herkesi eşit seviyorum, her şey benim gibi gözükse de aslında hiç bir şey benim olmadığı için sevgimi olabildiğince eşitlemeye çalışıyorum, diyor. Eşim, çocuklarım ve anne babam dahil...

Aslında çok güzel bir düşünce değil mi..
Yaradılış bakımından hepimiz eşitiz.
Hiç bir şey bizim değil..
Yalnız herkesi eşit severken o herkesin içine en sevmemiz gerekenleri de ilave edince durum değişiyor sanki.
Yani insan çocuklarını komşusunu sevdiği gibi mi sever?
Eşini de arkadaşını sevdiği gibi mi sever öyle olunca..
Ya da annesini, başka bir sevgiyle bir tutabilir mi?
Her sevginin yeri farklıyken her sevginin sevme boyutunu eşitlerken sıkıntı çekmez mi...
Muhabbetin boyutunu sevgi belirlemez mi...



Karşımda tüm fedakarlığı ile beni seven anneme, çevremdeki en kıymetlilerime haksızlık gibi..
Ya da hiç bir zaman böyle bir sevgiye sahip olamayacağımı düşündüğüm için şuan böyle düşünüyorum..
 Çünkü malum, herkesin olduğu gibi, her sevginin yeri başka..
 
Not: Bu yazıyı yazmak çok zamanımı almasa da başlığı düşünmek epey zamanımı aldı.
Uygun bir başlık bulamadığım görür görmez anlaşılıyor ^^



10 Kasım 2014 Pazartesi

Evliliğe Hazır Olmak Mı?

Hep duyarız ya hani, eskiler çok fazla kullanmaz ama bizim nesil çok kullanıyor.
''Evliliğe hazır olmak?'' durumunu.
Evliliğe hazır olmak diye bir şeyi kim uydurdu çok merak ediyorum.
Bir insan nasıl hazır olabilir ki, bunu günler öncesinden düşünmesi falan mı lazım.
Yani karşısına henüz kurbağa çıkmadan.
Hayır o değil kurbağa gelse
Öpsem de prense mi dönüşse yoksa öylece bakışsak mı, bu fikre kendimi nasıl hazırlayabilirim ki diye düşünmeye başladım.



Bazı adımları atmak zor
İnsanın ayakları ileri gitse de bunun sonu nereye gider acaba diye düşünebiliyor
Bir anda aklından milyon tane soru geçirip sadece bir kaçının cevabını sesli söyleyebiliyor
Her şey iyi hoş, seyrinde derken bir anda durum değişiyor
O zaman evliliğe hazır olmak diye bir şey yokmuş, diyebiliyorum
Bunu kim uydurdu gerçekten çok merak ediyorum :)
Yada diyelim var, bu sorunun cevabını kimler biliyor.
Ben onu da çok merak ediyorum :)

Kafası karmançorman bir dünyaya kapılmış Yasemin'den nağmeler...


Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...