Küçük mutluluklar büyük umutlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Küçük mutluluklar büyük umutlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Nisan 2016 Perşembe

21.04.2016

İş yerinde kimseyle çok fazla iletişim kurmayan.
Konuşmayan,
Görüşmeyen,
Kendi halinde takılan bir beyefendi tarafından ziyaret edildim.
Gerçekten çok şaşkınım.


Ve gerçekten çok mutluyum..
Sadece insan olduğum için.
Çıkar gözetilmeden.
Yaptığı işle ve yaptığım işle hiç bir alakası olmayan.
Hiç bir karşılık beklenmeden çay eşliğinde yapılan kısa bir sohbet öyle mutlu etti ki....
Samimiyet nasiple gelen bir duygu kesinlikle.


*Şüphesiz şu hayatta insanın en çok insana ihtiyacı var.





24 Mayıs 2013 Cuma

Mutlu Bir Cuma

İçinde ki ses susmaz, sen bir türlü onu susturamadığın için cümlelerini dile getiremez, tebessümle bakarsın ya etrafa.. işte bende şuan öyle bakıyorum.
Bu yüzden;
Bol bol hamd etme, şükretme ve beni mutlu eden insanlara dua etme vakti bugün..

Sebebine gelince... 

Tadı hala damağımda olan cinolardan kendime ancak bu kadar saklayabildim :)
Ve dahası ben fotoğraf çekerken evde ki misafir minikler o güzelim çikolataları küçücük bünyeleri ile nasıl yediler hala anlamış değilim :)


Postitle seçilen sayfalar da ki yazılar tekrar tekrar okundu.. 
Ayrıca bu aciz kul o satırları tekrar tekrar okumaya niyetli..


Tatlıyla aram her zaman iyidir ama,
Bu şekerleri ne kadar çok sevdiğimi daha önce söylememiştim, paketi açınca aaa olamaz!!!
Dediğimi hatırlıyorum :)
Payıma düşen, 3-4 tane olsa da yüzümde ki tebessüm çoktan doyurmuştu zaten beni :)


Ve bu güzel satırlar. Okudum, okudum ve tekrar tekrar okudum :)
Allah razı olsun!


Okuyucunun Notu: (1)
* Tonton amcaya teşekkür ederim, lokumları dediği gibi taptazeymiş..
* Üç tuğla o kadar anlamlı o kadar güzel ki ne kadar teşekkür etsem az. Allah razı olsun.
                                 Ve
* Allah'ın izniyle artık kimse canımı sıkamaz :) 

Okuyucunun Notu: (2)
* ''Kalp kalbe karşı'' ve ''Dost muhabbeti'' başlıklarında gizli olan ''muhabbet bağ'ının'' samimiyeti o kadar güzel ve sıcak ki, buralardan hissediliyor :)

* Ayrıca bu güzel, sıcak, okudukça okuyasım gelen satırlara bünyem hemen alışıverdi. 
Devamını bekleyebilir, bende şimdiden söyleyeyim :))

Tekrar teşekkür ederim hayalotobüsü :)



26 Nisan 2013 Cuma

Mutluluk Yeşilde

Güneşin ilk yüzünü gösterdiği zamanlarda çekmiştim fotoğrafları..
 
  
Tam kendi kendime söylenirken, hadi buradan geçelim! dediğim de kabul edildi isteğim.
Hiçte fena olmadı.
Yavaş yavaş indiğimiz merdivenler böyle güzel bir yerle buluşturdu bizi.
 
 
Artık bahar demek, bahar alerjisi demek olsa da
bol mutluluk var bu resimlerde.
 
 
Çünkü; Sessizliğin yanında huzur..
 
 
Kimsenin olmadığı bir yolda..
Kimsenin olmadığı bir yerde, yeşilin sarı ile olan muhteşem ahengini izledik.
 
 

Daha ne olsun! demiş olsak da..
İndiğimiz merdivenleri tekrar çıkmaya başlayınca başa döndüm.
Yani, yine kendi kendime söylenmeye :) 


5 Mart 2013 Salı

Bugün fazla gülümsüyorum hayata :)

Bazen sebebini bilmediğim bir mutluluk sarıp sarmalıyor ruhumu.
Tuhaf tuhaf gülüşler, amaan boşver diyişler
Ben bile şaşırıyorum kendime.
Ayağım taşa takılsa kırk gün düşünür dururum halbuki ne yaptım ki ben? diye.
Ama mutlu olunca insan düşünmek istemiyor sebebini.
Bu bir mükâfat olsa gerek diyip gülümsemesine devam ediyor.

Hepimize oluyordur değil mi, yoksa ben kendi kendime seviniyo olamam herhalde :)






28 Şubat 2013 Perşembe

Akşam olsa..

Şimdi, bu postu öylesine yazmış olabilirim.
Sizi bilgilendirmek için ya da duymayanlara tekrar duyurabilmek için yazmış olabilirim :)

İlk çekilişin vermiş olduğu heyecanla isimlerinizi tek tek yazdım herşey hazır fakat çekilişi henüz gerçekleştirmedim.
Heyecanlıyım :)
Hediye bu sonuçta kazanan mutlu olmassa, üzülürüm evet!


Kendime bir kötülük yapıp zamanın çabuk geçmesini istiyorum.


Birde bu resme bakınca, çok şey mi istiyorum :)




19 Şubat 2013 Salı

Fark-ettiklerim!

Hayatımı zamanın akışına bırakarak doğru bir şey yapmadığımı farkettim.
Zaman aleyhime işlerken sessiz kalmamın hata olduğunu ve sorunları susarak çözemeyeceğimi farkettim.
İyiliği insanlardan değil sadece Allah'tan beklemem gerektiğini farkettim.
Farkettiklerim bunlarla sınırlı kalmayacaktır eminim, hayat insana çok şey farketmesini sağlıyormuş maalesef bunu da yeni farkettim.

Bir de şunları farkettim:

Emir kipini sevmediğimi,













Binanın tepesinde olmasa da yüksek bir yerde oturup, sadece etrafı seyretmek istediğimi,

Uzun zamandır sütlaç yemediğimi,


Küçük bir şişe zemzem suyunun beni ne kadar mutlu ettiğini,


Ve eskiden yürüdüğüm yolları özlediğimi farkettim...












25 Aralık 2012 Salı

Uçan Balonum :)

Günler birbirini kovalamıyor, sanki hergün birbirini kopyalıyor.
Bugün, dün yaptığımdan farklı birşey yapmadığımı hatta uzun zamandır aynı şeyleri tekrarladığımı, artık çalar saatten de daha önce uyandığımı farkettim.
Birde farketmediklerim var ki, orda kapıyı zorlamama taraftarıyım :)

Hayat zor değil ama hayatı zorlaştıran insan sayısı o kadar çok ki... diye konuya girmeyi çok isterdimmm :)

Ama bu kötülüğü ne size, ne de kendime yapmamalıyım :)



Sıkıldığım zamanlarda kendimi rahatlatmak için en büyük teselli, hayal kurmak.

Bir balonun ucundan tutup çoook yükseklere uçtuğumu,



Sonra balondan inip küçücük bir kayıkta, denizin ortasında değil ama kıyısında oturup etrafı seyrettiğimi hayal ediyorum.

Sonra; bakıyorum ki, hayal de bile yanlızım :)

Etraf bomboş, balonu bile iki kişi tutamıyoruz :P

Bende ara veriyorum hayallerime, vazgeçiyorum kurduklarımdan :)

İşte bu ara böyle bir ruh halindeyim..

:)








25 Mayıs 2012 Cuma

Hacı Bayram Camii



Hazırladığım en uzun post oldu. Umarım sıkılmassınız :)

İşte burası Ulus'un kalbi!
Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin türbe-i şerifi ve Hacı Bayram Cami






Sevgili arkadaşım sahineydiask ile
sınav öncesi niyetlenmiştik Hacı Bayram Camii'ne gelmek için ve
bir kandil daha geçirmek nasip oldu elhamdülillah bu muhteşem Camii'de.





Köşede duran stanttaki lokumlardan yiyemesekde, coşkulu ve neşeli kalabalığı görmek şahane bir duygu oldu bizim için.
Sol tarafta ise yapılan çeşme kocaman çok güzel bir hava katmış Camii'ye, yapandanda yaptırandanda Allah razı olsun.



VE
 Camii avlusundan asaleti ile görünen Ankara kalesi...





Sanki gittikçe güzelleşiyor bu Camii, her gidişimde bir önceki gidişimden çok daha fazla seviyorum buraları..




Okunan mevlid-i şerif'in ardından kalabalığın dağılmasını beklemedik tabi :)
Çünkü akşam ve yatsı ezanları arasında bir mevid-i şerif daha okunucaktı.




Bu güzel günün fotoğrafları arkadaşım sahineydiask'a ait. Kendisi fotosever ve benisever bir insan olduğu için sağolsun bol boll fotoğraf çekti :)



Camii'nin içinden bir görüntü. Aslında diğer tarafıda görüntülemek istedi sahineydiask
ama namaz kılanları rahatsız etmek istemedik.



Camii'nin en sevilen köşelerinden...
 

Gün böyle bitmedi aslında, senede bir defa Ramazan ayının son 10 gününde açılan Çilehane'yi kandil sebebiyle bugün tekrar açmışlar.
Ama üç saati kadınlara, üç saati erkeklere ayırmışlar.
Biz geç kalmış olsakda sağolsun oradaki sorumlu amcalar ve güvenlikler görmek isteyen ve geç kalan bir grup bayanın görmesine müsaade ettiler.





İlk başta içeri neden insanları azar azar aldıklarını anlamamıştım. Çünkü hayallerimdeki çilehane; kocaman, ferah bir alana sahipti Hacı Bayram-ı veli hz.leri kalıyordu sonuçta orada, içeri giren insan sayısıda bu kadar sorun olmamalıydı...



Derken...
''kafalarınızı eğerek geçin'' diyen bir görevli ile karşılaştık.
Nasıl yani! demeye kalmadan minicik bir kapının içinden geçtik ve kafamızı çevirince üst resimde görünen, çok amaçlı dolap ve raflar ile karşılaştık.




O dolapların karşısında bulunan bir kaç basamak. Onun üst kısmında da çilehanenin havalandırması bulunuyor.



Başımızı kaldırınca tahtadan yapılmış olan orjinali bozulmadan korunan tahta tavan ile karşılaştık.


Burası ise Hacı Bayram-ı Velii hz.lerinin banyo ve lavabo'su imiş.



İşte bu kapı; vay bee dedirten, düşündüren ve utandıran bir kapı. Buradan tek sıra halinde ilerliyip Hacı Bayram-ı Velii hz.lerinin günlerinin büyük bir çoğunluğunu geçirdiği odaya ilerliyorsunuz. Zaten o uzun koridorda iki kişinin yanyana yürümesi mümkün değil.




Üstte görünen foto antreden bir görüntü.


Bu kapı ise bel hizanızı biraz geçen boyda olan bir kapı. İçeri geçerken ''aman kafalara dikkat'' diyen görevliler olmasa bir çok kişinin canı yanabilirdi.
Biz 5 dk zor kaldık, Hacı Bayram hz.lerinin 40 gün ibadet ettiğini düşününce karmaşık duygular kaplıyor insanı.




Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin ve öğrencileri Akşemseddin, Şeyh Eşrefoğlu Rumi'nin ve tarikat üyelerinin kaldıkları odalardan biri...



Burada bir önceki resimdeki boyutta olan bir diğer oda. İçeride en fazla 2 veya 3 kişi oturabilir. Dünya rahatı düşünülmeden yapılmış olan yapıtlar.


Bu fotoğrafta son bakış ve bir iç çekiş oldu.

Bir kandili daha Hacı Bayram Camii'nde geçirmenin verdiği mutlulukla günü sonlandırdık.
Yol arkadaşım sahineydiask'a teşekkür ediyorummm fotoğrafları ve yol arkadaşlığı için :)

Daha nice kandillerimiz olur inşAllah...
Herkese Hayırlı Cuma'lar
:)



8 Nisan 2012 Pazar

Mutluluk kaynağı

Gözlerimin acıdığını hissettiğim zaman sebeplerinin neler olabileceğini sesli düşünmüş olmalıyım ki annem tek tek sıraladı...
Televizyon, bilgisayar, uykusuzluk diye haksızda sayılmaz tabi onlarda bir etken olabilir ama
bende ki sadece yorgunluktan, halsizlikten...
En kötü hastalıklardan biri olsa gerek ruhumuzun kaptığı şifa..
Banada Emel Acar gibi biri el atmalı mesela kolumdan tutup oraydı buraydı gezdirmeli
alışveriş yaptırmalı belki o zaman iyileşir ruhum :)
Yada
Hayır sever, yardım sever aile bireyleri bana bu güzel mi güzel turkish delight'lardan alsa o zaman iyileşirim belki :) 



Lokumun her çeşidini seviyorum. Elime aldığım zaman resmen aşk yaşıyoruz diyebilirim :)
Kendileri en güzel mutluluk kaynağım olur...


Görsel ararken değişik bir lokum çeşidiyle karşılaştım güllü ve bademli çikolata kaplı altın tozuyla süslenmiş bir lokum ama aslında bildiğimiz lokumlardan tek farklı özelliği 190 gramının 48 Tl olmasıydı, resmi neden yok derseniz yüklerken iki defa hata verince bunda bir hikmet olsa gerek diye düşündüm :)


{Umarım sizinde canınızın istemesine sebep olmamışımdır.}
Sevgilerr :)

18 Mart 2012 Pazar

Şeker kutularım :)

Selâmlar sevgili blog sakinleri :)

Artık havalar ısınmaya güneş yüzünü göstermeye başladı, havada ki güzelliğin ağaçlara yansımasıyla beraber, düğünler sezon açılışlarını yapmaya hazırlanıyoken bende bu güzel hareketliliğe katılmak ümidiyle sizleri şeker kutularım ile tanıştırmak istiyorum :)


Karşınızda gelin kızımız ve damadımız :)




Aslında bu tür kutu yapma fikri aklımda yoktu, minik yiğenimin [hiçde sevmem yeğen kelimesini- ablamın kızının :)]  doğum gününde arkadaşlarına hediye etmesi için rengarenk minik şeker kutuları hazırladım.
Daha sonra bu tür kutuları düğün şekeri şeklinde yapsam nasıl olur acaba diyerek başladım. Ve sevgili arkadaşımla kendimizi nikah, bebek, mevlüt şekerleri satan bir yerde bulduk, orda şeker kutuları için bizimle ilgilenen kişi tarafından beğenilmesi ve güzel karşılanması daha da cesaretlendirdi diyebilirim :)


Yanlız resimler istediğim gibi olmadı malesef detayları çok fazla görüntüleyemedim.




Umarım sizlerde beğenmişsinizdir :)





Herkese Selam

Önceden fotoğraflar biriktirir, taslaklar oluşturur en çok da yazıp silmek, bazen kendime saklamak, bazen anı oluşturmak istediğimde blog sa...