Ankara da ki camiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ankara da ki camiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Haziran 2014 Cuma

Sarıkadı Cami

18.yy. sonlarında yapılan; taş temelli, ahşap hatıllı, kerpiç duvarlı bir Cami'den bahsedeceğim.
Adı benim için Camlı Cami olarak kalan fakat asıl adı, Sarıkadı Camii olan bir Camii'den. Hani o yaşanmışlıkların sinmiş olduğu bir koku vardır. Ne olursa olsun değişmez o koku ve biz sadece hissederiz, kendi içimizde düşüncelere dalmamıza sebep olur.
Tam da o duyguları tatmamıza vesile olan bir Cami burası.

 
 
Cami bahçesinde Mimarzade Esseyit Yahya Efendi ve aile kabristanı bulunuyor. Bahçesinin dahi havası bir başka. Yani aslında Cami'nin ruhunu hissetmek mümkün.
 
 
Caminin dışarıdan muazzam güzellikte bir görüntüsü var ama bu görüntünün dışında bir de içinde ki sütunların ve tavanda gördüğümüz ahşap oyma sanatının kullanıldığı hayran olunası eserler var.
 
 

Sonra, onca güzelliğinin yanında namazdayken içeri yansıyan güneş ışığı var. Ardında da bir çok şükür. Cami'ler, özellikle tarihi Cami'ler manevi duygularımızı tazelemek adına ihtiyaç duyduğumuz en kıymetli yerler..

 
Özellikle bu Cami, hala nefes alıyorken mutlaka görmemiz gereken yerlerden sadece biri..
 

18 Ocak 2014 Cumartesi

Ahmet Hamdi Akseki Cami

Ankara da olan bir çok arkadaş biliyordur Diyanet İşleri Başkanlığının yaptırmış olduğu Eskişehir yolu üzerinde bulunan son derece lüks Ahmet Hamdi Akseki Cami'yi.
Cami; Hadis müderrisi, diyanet azası, Rıfat Börekçi'nin yardımcılığını yapan 
Ve Rıfat Börekçi'den sonra Türkiye'nin 3. Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki'nin adını almış.
Vefa güzel şey.


Cami'ye girer girmez ilk fark edilen şey avizelerinin olmayışı oluyor. O yüzden gündüz yerine akşam gitmiş olmayı daha çok isterdim. Zira ışıkların mimari dokunuşları ortaya çıkaracağına şüphe yok. Ayrıca bu Cami hakkında duyduğum şeylerden biri de bir çok ilki barındırıyor olması.
Benim için en büyük ikinci ilk turkuaz renkteki halıları oldu. Çok beğendim, hatta bayıldım huzurlu bir renk olmuş ve bir çok ayrıntı bu renkle bütünleşmiş.
Üçüncü ilk'im Cami'nin kapıları, dışarıdan girebileceğiniz içeri açılan bir çok kapısı var bu Cami'nin.
(alt resimde en sağ alt köşede ki kapı gibi)
Evet, dördüncü ilk'im de üst kata çıkabilmek için içerden merdivenlerinin olmayışı oldu. Yani alt katı gezdikten sonra bayanlar katına çıkabilmek için ayakkabı faslını tekrarlamak gerekiyor.


Cami'nin en sevdiğim taraflarından biri de sadeliğinin yanında bulundurduğu şıklığı, zarafeti. Detaylara yer verilmiş ama hiç bir ayrıntı abartılmamış. Sadeliğin, mütevaziliğin daha şık olduğunun aslında bir kanıtı sanki..

Ve bir de en güzel taraflarından biri cemaati. Bulunduğu bölgenin böyle bir mimari de ve bu büyüklükte bir Cami'ye ihtiyacı varmış da sanki yıllardır insanlar bu Camii'yi bekliyormuş gibi...


Cami hakkında söylenecek çok fazla söz varken en güzel şey bu sadeliği, güzelliği gidip görmek olur. Hizmet edebilmek çok büyük bir lütuf, bu lütfu hayırlı olan işlerde kullanan insanlara Allah kolaylık versin.


“Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.” (Tevbe 18)



Herkese Selam

Önceden fotoğraflar biriktirir, taslaklar oluşturur en çok da yazıp silmek, bazen kendime saklamak, bazen anı oluşturmak istediğimde blog sa...