Ankara Hamamönü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ankara Hamamönü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Haziran 2014 Cuma

Sarıkadı Cami

18.yy. sonlarında yapılan; taş temelli, ahşap hatıllı, kerpiç duvarlı bir Cami'den bahsedeceğim.
Adı benim için Camlı Cami olarak kalan fakat asıl adı, Sarıkadı Camii olan bir Camii'den. Hani o yaşanmışlıkların sinmiş olduğu bir koku vardır. Ne olursa olsun değişmez o koku ve biz sadece hissederiz, kendi içimizde düşüncelere dalmamıza sebep olur.
Tam da o duyguları tatmamıza vesile olan bir Cami burası.

 
 
Cami bahçesinde Mimarzade Esseyit Yahya Efendi ve aile kabristanı bulunuyor. Bahçesinin dahi havası bir başka. Yani aslında Cami'nin ruhunu hissetmek mümkün.
 
 
Caminin dışarıdan muazzam güzellikte bir görüntüsü var ama bu görüntünün dışında bir de içinde ki sütunların ve tavanda gördüğümüz ahşap oyma sanatının kullanıldığı hayran olunası eserler var.
 
 

Sonra, onca güzelliğinin yanında namazdayken içeri yansıyan güneş ışığı var. Ardında da bir çok şükür. Cami'ler, özellikle tarihi Cami'ler manevi duygularımızı tazelemek adına ihtiyaç duyduğumuz en kıymetli yerler..

 
Özellikle bu Cami, hala nefes alıyorken mutlaka görmemiz gereken yerlerden sadece biri..
 

9 Haziran 2014 Pazartesi

Enderun Kitap Kahve Evi

Mel'den Notlar Dürr-i Yekta ve ablamla Hamamönü'nde buluştuk hafta sonu,
Melikeciğimin önerisi ile güzeller güzeli şirin bir kafe ve kafe sahibi ile tanışmış olduk.
İlk defa gittiğimiz için biraz aradık yer olarak ama zor değilmiş ^^
Hamamönü'ne giden yolun diğer tarafında kalıyormuş, yani Karacabey hamamının olduğu tarafta.
Direk konuya girdim,
Çünkü Ankara'nın en güzel, en nezih ve huzurlu mekânlarına aday.
O kadar çok sevdim.
Ve istedim ki henüz buranın varlığından haberi olmayanlar bir an evvel gidip çaylarını içsin
İnce dokunuşla muhteşem hava yaratan ayrıntılar görülüp hayal üstüne hayaller kurulsun :)


Kitap-kahve evinin en güzel köşesinden bahsedeyim demek isterdim fakat her köşesinde farklı bir ayrıntı çıkıyor karşımıza. Yani her köşesi güzel..
Hatta bazen masada ki sohbetten uzaklaşmamıza sebep olacak güzellikte ayrıntıları, hayal kurmamıza yetecek kadar malzemesi bol bir mekân :)
Hayalperestlerin yeni adresi de denebilir...

 
En uğrak mekânım arasına adını yazdığım bu kafeyi şiddetle ve gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim.



20 Nisan 2013 Cumartesi

Lâle'siz Yaz Gelmez'miş

Neden benim de lâle fotoğrafım olmasındı ki?
Olsundu!


 Oldu sonunda, hem de Ney'hâne yolunda..
Bir şeyi, bir yeri, bir insanı sevmek çok farklı.
Ulus'a gidip Hacı Bayram Cami'sine gitmediğim zamanlarda Ulus'a gittim demiyorum.
Artık Hamamönü'ne gidip, Ney'hâne'ye uğramadığım zamanlarda da
Hamamönü'ne gittim demeyeceğim.


Tiyatro, sinema biletlerini atmam. Gittiğim, sevdiğim yerlerden de küçük şeyler hatıra olur diye alır, 
sonra bir yerlerden çıkar mutlu olurum diye saklarım :)


Büşra Can'ım kavanoz süslemiş, ben de görüp heves edip bir tane de kendime süsledim. 
Turkish delight hastası birinin kavanozun içine takı toka koyması beklemek... ayıp olur :)


15 Nisan 2013 Pazartesi

Ankara Ney'hâne

''Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyînesi sâf değil
Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil.''

Nef-i Ömer Efendi'nin yazmış olduğu bu güzel eseri Zeki Müren'den dinlemek için buraya tıklamalı,
Ömer Faruk Keskin Hoca'dan dinlemek için ise burada bahsettiğim Ney'hane'ye gitmelisiniz!

Bazen yaşadığımız küçük anlar hayatta hiç bir şeyle kıyaslanamayan özel anlardır.
Bizi oraya götüren, o anları yaşattıran güzel sebepler vardır.
Nasipli olmak vardır hayatta,
Gönlü güzel insanlarla tanışmak vardır!

Neyden bahsediyorum? Aslında, Ney'den değil! Ney'hane'den bahsediyorum sizlere. Ney'de ki aşkı anlatmaya benim kelimelerim yetmez. Ama, belki Ney'hane'yi anlatarak yaşayabileceğiniz güzel anlar için vesile olabilirim sizlere..


Pazar günü açık olabilir mi? Düşüncesiyle devam ettik yolumuza.. Önce durduk bahçesinde, baktık ki ışıklar yanıyor, sesler geliyor, usulca çıkalım merdivenleri bir fotoğraf çekip döneriz, derken!
Kapı açıldı,
İçeri davet edildik,
Baş köşeye oturtturulduk.
İşte orada başladı Ney'hane'nin sıcaklığı.


Ders yapan Ney'hane sakinlerini dinledik.
Ardından konuştuk, tanıştık.
Taze, nefis, mis kokulu çaylarından içtik.
Tekrar davet edildik. 
Allah razı olsun!


Unutulmasına ramak kalmış güzellikler var Ney'hane'de..
Hoş sohbet, muhabbet var.
Sıcaklık var.
Gülen yüzler var Ney'hane'de...
Misafire değer vermek,
Huzur bulmak var!


Ney'i anlatmaya yetmez dediğim kelimelerim, Ney'hane'yi de anlatmaya yetmemiş olabilir. O yüzden gidin, görün derim. Ney'in güzelliğinin yanında Ney'hane'nin sıcaklığına, oranın huzuruna sizde varın isterim!


23 Aralık 2011 Cuma

Ney'hane

Üfle Ey Neyzen yüreğimin iniltilerini duyurayım,Sen üfle yeter ki ben derdimi anlatayım; 'O' da üflemedi mi zaten 'Kendi Ruhundan'Ben 'ben'likten geçişimi haykırayım!...Sanmayın ki içi boş basit bi kamıştanım!
 Diyor Ney'hane sakinleri...
Bu bir tevafuktu;
Yağmur bereketin hasıyla kavuşturduğu bir günde
Gezme, görme, öğrenme çabasındaysanız
Aramadığınız ama kavuştuğunuz şey mutluluksa
Bu bereketiyle gelen yağmurun buluşturduğu ennn güzel tevafuktur....
O kapı da bulmaktır kendini.

Ankara-Hamamönü'nde bulunan Ney'hane ile karşılaşmamız hoş bir tevafuk oldu bizim için.
Hamamönü'nü gezmekteyken kendimizi önünde bulduğumuz Kültür sokağında;
Ney seslerinin geldiği,
Gül kokularının ciğerlerimize işlediğini farkederken
Birden kapısında bulduk kendimizi...


Amaç sadece gül suları kokan, 
insanın içini huzurla dolduran ney kasidelerinin geldiği o kapıyı ve o anı unutmamak,
her gördüğünde hatırlamak, o huzuru resimlerle tahayyül etmek...
Kısaca :) kendince bir hatıra fotoğrafı çekmekken kendisini güler yüzüyle karşılayan bir Ney'hane sahibesiyle göz göze gelmekti tevafuk...

Sıcacık bir mekanda yapılan hoş sohbet.

Karanfil kokan sıcak bir çay içmek.


Ney çalmanın
Göründüğünden fazla emek harcamak gerektiğini,
  

Ve güzel olan şeylere kavuşmak için sadece bir nefes değil,


 Büyük bir sabır, sabırla beraber aşkla bağlanmak gerektiğini belki de unutmuşken
tekrar hatırlamak...


Bu tevafukların en güzeliydi bizim için.
Böyle güzellikler yaşattıran, bizi güler yüzünü eksik etmeyen insanlarla
karşılaştıran Rab'be Hamd-ü Sena'lar Olsun...
ve  
Teşekkürler Ney'hane ...

Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...