25 Aralık 2012 Salı

Uçan Balonum :)

Günler birbirini kovalamıyor, sanki hergün birbirini kopyalıyor.
Bugün, dün yaptığımdan farklı birşey yapmadığımı hatta uzun zamandır aynı şeyleri tekrarladığımı, artık çalar saatten de daha önce uyandığımı farkettim.
Birde farketmediklerim var ki, orda kapıyı zorlamama taraftarıyım :)

Hayat zor değil ama hayatı zorlaştıran insan sayısı o kadar çok ki... diye konuya girmeyi çok isterdimmm :)

Ama bu kötülüğü ne size, ne de kendime yapmamalıyım :)



Sıkıldığım zamanlarda kendimi rahatlatmak için en büyük teselli, hayal kurmak.

Bir balonun ucundan tutup çoook yükseklere uçtuğumu,



Sonra balondan inip küçücük bir kayıkta, denizin ortasında değil ama kıyısında oturup etrafı seyrettiğimi hayal ediyorum.

Sonra; bakıyorum ki, hayal de bile yanlızım :)

Etraf bomboş, balonu bile iki kişi tutamıyoruz :P

Bende ara veriyorum hayallerime, vazgeçiyorum kurduklarımdan :)

İşte bu ara böyle bir ruh halindeyim..

:)








4 Kasım 2012 Pazar

! Bu Bir Ekim Postudur

Rüzgar gibi geldi, rüzgar gibi geçti Ekim ayı.
Bu güzel ayda doğanların doğum günlerini kutluyorum
Hepimiz anlaşmış, bu ayda doğmuşuz sanki :)

Bu ayda neler yaptım diye şöyle bir dönüp bakınca;


Troyalı Kadınlar! ile yaptım tiyatro açılışını.
İlk defa duydum bu oyunu ve koşa koşa gittim. Hatta zar zor yetiştim. Balkonun en dip köşesinden de olsa izleyebilmek için koca bir mücadele verdim :)
Amma ve lâkin 
İzledim :)
Tiyatro'da güldürmek kolayken, ağlatmak zordur derler.
Bu oyunu izlerken akan göz yaşlarınızın farkında olmayabilirsiniz. Ben genelde tiyatro izlemeye yanlız gittiğim için tuttum kendimi..


Sezonu açmışken,
Hürrem Sultan'ı da izleyelim
Tv'de ki amcaların teyzelerin anlatmaya çalıştıklarına benziyormu acaba, dedim..
Benzemiyor'muş.
Çok çok güzel diyemeyiz ama yinede izlenebilir..
Ve Ekim'in sonuna yetiştirdiğim asıl bomba Karlar Kraliçesi,
Bu oyun tatlı mı tatlı, ablamın miniği ile gittiğimiz çocuk oyunu.

Büyüğünden küçüğüne herkese şiddetle tavsiye ederim. Çok keyifli bir çocuk oyun..


Bu güzel kitabı okurken; Sanki İskender Pala ile sohbet ediyormuşsunuz gibi bir tat kalıyor damağınızda. Keyifle okudum, hatta otobüslerde bitirdim :)
Çok isterdim İskender Pala'nın sohbetlerini, söyleşilerini canlı canlı dinlemeyi, kısmet!


Neden daha önce tanışmadık seninle diyorum,
Nasıl keşfedemem seni!
Bu güzel tatlı ile tanışmamız çok yeni, Ekim ayına kısmet oldu adıda Bağdat tatlısı :)


Her zaman börekçide denk gelirdik. 
Dün pastanede görünce aldıklarımı bırakıp yoluma bu şahane lezzetler ile devam ettim :)
Pastanede ki abi, İzmir poğaçası dedi, bilemem!
Ben onun yalancısıyım :)


Bu güzel ayın kapanışını böyle güzel bir Ayet-i Kerim'e ile yapmak istiyorum.
Beni Yaratan;
Elbet yolumu gösterir.

(Şuara-78)

21 Ekim 2012 Pazar

Doğum günü skandalı :)

Bugün annemin en özel en mutlu günü olmalıydı,
Ama benim sevgili annem ne yaptı?
Elime bir kova ve toz bezi verdi!
Hayatın acı gerçekleriyle bir kez daha yüzleştirdi.
Doğum günüde neymiş akşam alır bi pasta kutlarız dedi :)
Yani yaptıracağı temizliğin ödülünü teklif etti..
Sende mi anne! diyerek
Kabul ettim teklifini, başka seçeneğim yok zaten :)

En azından canım annem bana kavuştuğu bu günde biraz daha mutlu olsun :)))




Birde bu nasıl bir şarkıdır ki, dinlemeye doyamadım.
 

20 Ekim 2012 Cumartesi

Ödül !!

Selamlar,
 
Mehtap'ın Rengi blogger sahibesinden almış olduğum ödülü paylaşmak istiyorum sizinle,
Kendisine burdan çook teşekkür ederim :)
 
 
Ödülün amacı, izleyici sayısını arttırmakmış. Ama izleyici sayısına bakmadan ödülü vermek istiyorum. Tüm blogları seviyorum, elimden geldiğince de takip etmeye çalışıyorum. Bazen sadece okuyorum, bazen yorum bırakıyorum.
Ve bende bu güzel ödülü 5 blogger arkadaşıma armağan ediyorum..
 
 
Listem baya uzun aslında ama şimdilik bu kadar :)
 
Herkese hayırlı, sağlıklı ve mutlu haftasonları..
 
 
 
 
 
 
 

16 Ekim 2012 Salı

Haftasonu çabuk geçer..


Elinde bitmeyi bekleyen kitaplar olsa da dayanamıyor insan.
Kitapçıya giderken, aklımda Mehmet Akif Ersoy'un Kur'an mealini almak vardı. Ama heyecanla gidişim, hevesimin kursağında kalmasına sebep oldu. Biraz geç saatte gitmeninde etkisi olmuş olabilir tabi. Almadığım için şimdilik pişman değilim ama neler kaçırdığımın da farkındayım :)
O şahane meal hâlâ aklımın köşesinde.
Alan, okuyan varsa fikir edinmek açısından yorumlarını eksik etmezlerse çok sevinirim :)
 
 
Hava durumunu sunan spiker sürekli ''parçalı bulutlu'' der dururdu bende hep kocaman parçalar görür dururdum :)
Gördüğüm en küçük parçalı bulutlar ile tanıştırıyım sizi.
 
 
Yemek blogları herkesin olduğu gibi benimde ilgi odağım. Aynı zamanda bu konuda ne kadar başarısız olduğumun bir göstergesi.
Nasıl başarıyor acaba diyorum bu bayanlar; hem şahane yemek bloglar hazırlamayı, hem çalışmayı, hemde evli ve çocuklu olmayı.
Elbet vardır bir formülü :P
 
 
Üçüde benim diyormuşum :)
 
Biranlık hayal edince, fotoğraf çekmeye çalışmadan önceki sahneyi getirdim gözümün önüne,
saçlardan da anlaşılıyor tabi :)
 
Rabbim bizim kızlarımıza da, cümlemizin yavrucuğuna da sağlık, sıhhat, mutluluk
ve hayırlı ömürler nasip etsin inşAllah.
 
Hayırlı ve mutlu günler herkese!!!!
:)
 

8 Ekim 2012 Pazartesi

Pazar gezmesi..

Bol fotoğraflı bir post oldu şimdiden belirtmek isterim..
 
Aslında klasik bir pazar günüydü.
Herşey bir anda oldu.
Olay anında sarhoştum, hatırlamıyorum.
:)
 
 
Yol arkadaşım Sahi Neydi Aşk ile Hacı Bayram Camii'nde bulduk kendimizi.
 
 
Sonrasında Ankara Kalesine doğru yola koyulduk.
Şimdi hurdalıkta sürünen bu arabalar kim bilir vakti zamanında ne yollardan geçmişti :)
 
 
Ve yol arkadaşım Sahi Neydi Aşk
 
 
Avm gezmekten sıkılanlar için şahane bir yer Ulus.
Her sokakta farklı birşey görmek, farklı insan topluluğu ile karşılaşmak mümkün.
 
 
Bu Camii'de Kale'ye çıkarken solda dönerken sağda 13. yy. zamanından kalma şahane mi şahane bir Camii. Giderseniz uğramanızı tavsiye ederim :)
 
 
Ankara'ya restorasyon yaradı. Her anlamda yaradı hemde.
Kale tarafı çok güvenli olmazdı, tek başına çıkmaya cesaret edemezdi insan. Şimdi de güvenlik, polis olmasada etraf daha bir güvenli geliyor insana.
 
 
Bizden çok turistlerin uğradığı bir Müze burası,
Bizde elimize geçen fırsatı değerlendirerek girdik içeriye.
 
 
Dışarıdan küçük bir müze gibi görünsede içinde küçük odaları görünce nereden başlayacağımızı şaşırdık :)
 
 
 
 
İçlerinde o kadar değişik işlenen bastonlar vardı ki hepsi birbirinden güzel ama biz yaşlanmayalım en iyisi, bu bastonları hiç kullanmayalım :)
 
 
Birde elektrik süpürgeleri çok güzeldi, sahiden eskiden kalma eşyalar çok daha güzel görünüyor insanın gözüne.
 
 
Fotoğraf makinaları, gemi motorları, pilot malzemeleri, küçük atölyeler daha neleer nelerr
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kapanış pozumuz..
Hamamönü geçerkende böyle mest oluyor insan Karşısında Kocatepe arkasında Atakule yani dolu dolu Ankara.
 
Herkese sağlıklı, mutlu haftalar :)
 
 

9 Eylül 2012 Pazar

Değişen Zaman mı?

Selamlar Sevgili Blog Sakinleri :) Nasılsınız...
Bayramdı, düğündü derken bana göre uzun bir süre olmuş yazmayalı.
Buralara uğrayacak vakit bulmuşken size bir merhaba! demek istedim.  Hatta gelmişken içimi dökmek :)

Aslında zamanın aynı zaman olduğu fakat insanların bu zaman kavramının hızına ayak uyduramayıp davranışlarında gerçekleşen değişikliğin arkasına saklandıkları ''zaman'' ile şuan içinde bulunduğumuz ''zaman'' aynı zaman mı acaba?
Herkes aynı ''zaman'' kavramından mı bahsediyor?
Yoksa zaman veya zamanlama kavramı kişiden kişiye değişebilen birşey mi?

Sanırım bu aralar kabuğumdan çıkıp dış dünyaya açılmanın ruhumda yarattığı en büyük duygu karmaşası bu oldu.
Zaman aynı zamanken, insanlarda gerçekleşen değişikliğe alışmak zor olacağa benziyor.
Ne demek istiyor acaba bu kız {acaba ne saçmalıyor?} diye düşünen olabilir. Ben kendi dünyamda bu kadar karışmışken, dışarıdan anlaşılabiliyor olmam zor...

Misâl..
Dedikodu ne kadar artmış etrafta. İnsan sırtını dönünce neden hemen çekiştirmeye başlarlar ki.
Böyle mi rahatlıyor acaba insanoğlu. Benim yanımda birbirlerinin arkasından atıp tutan insanlar, ben arkamı dönünce bana neler diyorlardır Allah bilir! demeden edemiyorum kendimi.
Birde şunu anlayamadım doğal olarak
Arkasından demediğini bırakmayıp, yüzüne gülenleri,
Karşısındaki insanın iyiliğini istemeyenleri,
Bizde düşe kalka büyüdük ne olmuş yani demeye getirenleri,
Adamına göre diyolar ama bence parasına göre muamele edenleri,
Allah'ım sen bilirsin.

Daha neleeer neler varmışta benim iyiki de haberim yokmuş.

Velhasıl kelâm Rabbim bizi nefsimizle başbaşa bırakmasın. Verdiği bu güzel elleri vicdanımıza koymayı nasip etsin.

Umarım bir sonraki postumda, içimi dökmek yerine bol neşeli satırlar yazabilirim sizlere..
Hayırlı günler ve gecelerimiz olsun inşAllah.
Sevgiler ve selâmlar herkese :)

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Karmaşık Duygular ve Mutlu Bayramlar!

Selamınaleyküm herkese!
Bugün bir çok şeyi uğurlamanın verdiği hüzünle temizlik yapmanın ne kadar zor olduğunu farkettim. Temizliği bırakıp, oturdum bilgisayarın başına.
Dünden Bugüne bir hüzün kapladı ruhumu.
Git diyorum gitmiyor!
Hem Ramazanı uğurlamanın, hemde tayini çıkan komşularımızı uğurlamanın verdiği üzüntü, hemde Ramazan'ın ardından gelen bayramın ve komşularımızın belki de gittikleri şehirlerin haklarına daha hayırlı olacağının verdiği rahatlık var.
Sevdiklerinden ayrılmak zor!
Aynı çatı altında toplanamamanın verdiği üzüntü ne kadar da büyükmüş.
Rabbim daha büyük ayrılıklar göstermesin bizlere inşAllah.
Sağlık, sıhhat ve mutluluk nasip etsin...


Herşey Geçip Gider
Geriye Bir Tek Ailen Kalır
Ailen Yanında ise
Zaten Bayramdır!

Hakkımızda hayırlı olan tüm dualarımız kabul olur inşAllah!
Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper; sağlıklı, mutlu ve huzurlu Bayramlar dilerim :)
Sevgiler!!

29 Temmuz 2012 Pazar

Bir Ramazan Günü....

Selamınaleyküm herkese, nasılsınız efendim :)
Ramazan tüm hızı ve tüm bereketiyle geldi. Günler çabuk geçiyor maşAllah. 
Her zorlukla beraber bir kolaylık var. Elhamdülillah.
Bütün Ramazan'ı evde geçirmeye niyetlenmiş biri olarak, dışarı çıkmamak için elimden geleni yapıyorum. Beni yazın sıcağı hep korkutmuştur. İçimde bilmediğim sebepler hep sıcak havaları sevmeme engel olmuştur. O yüzden bugün gelen yağmur ruhuma şifa oldu.
Bizde gelen fırsatı değerlendirip Teravih vaktinde Kocatepe Camii'ne gittik.


{Bu sefer ekstra bozuk olmuş görüntü, ama olanlarıda paylaşmak istedim sizinle :)}


Birde Kocatepe'de ki kitap fuarını gezdik. Çok güzel kitaplar var insanın hepsini alası geliyor.


{Eskiden de giderdik Kocatepe'ye ama sanki daha bir kalabalık olurdu. Hatta çok kalabalık olduğu için Cami'nin en altınıda bayanlara açarlardı, diye hatırlıyorum. Acaba yanlışmı hatırlıyorum?}


Fuar Cami'nin içerisinden de görünüyor.




Darısı Hacı Bayram Camii'ne inşAllah, oraya sevmekten öte bir bağlılığım var. Sanırım avlusunda yaşayabilirim :)

Birde bu şahane reklamı paylaşmak istiyorum sizinle. Belki izlemeyenler vardır. Bayıldım çocuğun tatlılığına maşAllah :)


Mutlu Pazarlar!
ve
Herkese hayırlı, sağlıklı ve mutlu Ramazanlar!
:)
Ayrıca!!
Kelebek gibi blog sahibesinin bu güzel çekilişine katılmak isterseniz kendisine buradan ulaşabilirsiniz :)

Ve Makyaj Günlüğü'nün 3.yaşını kutladığı çekilişede buradan ulaşabilirsiniz.


8 Temmuz 2012 Pazar

Mutfaktaki denemelerim (1)

Selamlar Herkese :)
Bu aralar boş kaldıkça sık sık blogları okuma fırsatı yakaladım. Siz marifetli blog sahiplerinin oluşturduğu sayfaları gezerken de ne kadar beceriksiz olduğumu anladım :)
Bu arada da kendimi mutfakta bulduğum bir kaç blog ile karşılaştım.


Sevdiğim ve denediğim kurabiye tariflerini paylaşmak istiyorum sizinle.
En büyük problemim, ''alabildiği kadar un'' kısmı. Elimin ayarı olmadığı için hâlâ zorlanıyorum açıkçası :)
Yukarıdaki Susamlı kurabiyeye bayıldım, aynı gün bitti diyebilirim. Kokusu tüm binayı sarınca kısmetlisi çok oldu :)


Tarçınlı kurabiyeyi ikinci defa yaptım. Çok sevildi kendisi :)
İlk denemem kadar başarılı olamasamda görüntüsünden çok tadı tatmin edici oldu.

Birde patatesli kekim vardı ama onun fotoğrafını çekmek kısmet olmadı. ''Patatesli kek'' ismi değişik geldi o yüzden denemek istedim. Tuzlu şeyleri sevdiğim için bu tarifide sevdim. 
Bir de patatesin her halini çok severim.

Tüm tarifleri Umut Sepeti'nden aldım. Kendisi o kadar marifetli ki maşAllah, bloğuna ve yaptıklarına hayran kaldım. Nimeti en güzel haliyle sunmuş bize maşAllah :)

Kurabiyelerin şekilleri her ne kadar marifetli Umut Sepeti'nde ki kurabiyelere benzemesede :)
Sizde denemek isterseniz:

Susamlı kurabiye tarifine buradan....
Tarçınlı kurabiye tarifine  buradan.....
Bir de
Patatesli Kek tarifine buradan.......
ulaşabilirsiniz :)

Umut Sepeti'ne kocaman sevgiler :)

Herkese hayırlı, sağlıklı ve mutlu haftasonları inşallah.
:)




2 Temmuz 2012 Pazartesi

AŞK !

Aşk olunca gönüller birleşir, aşk olunca kıyamet koparcasına hareketlilik olur.
Aşk olunca şimşekler çakar,rahmetler yağar.
Âlemler kıyama kalkarsa aşktandır. Hastaların şifa bulması aşktandır.
Aşk ile döner gökler,aşk ile durur kâinat.
Aşk, Mecnun'dan Leyla'ya bir feryat, Mansur'dan dara bir sır, gözden kalbe bir yoldur.
İllâ ki belalarına katlanmak gerek.
Sabr etmeyen belâlarına aşkın anmasın
Nûş etmesin şarâbı kaçanlar humârdan

(Belâlarına katlanamayacak olanlar aşkın adını anmasınlar; “sonunda baş ağrısı var” diyenler, şarabı hiç içmesinler.)


 İskender Pala







24 Haziran 2012 Pazar

Help!

 
Geçen ay kuzenimin kınası için elbise arayışına koyuldum. Ama değil elbise, gönlüme göre bir etek bulmak bile çok zor. Baktım olmuyor, bu seferde terzi arayışına koyuldum ama onda da başarılı olamadım. Bende en sonunda böyle bir elbise aldım. Mağazada farketmemiştim elbisenin boyunun kısa olduğunu, eve gelince bir baktım elbise kısa topuklular ben burdayım diyor, bende düz bir babetle giymek zorunda kaldım.
Boyuydu, rengiydi gibi tüm sorunlarını kafamda halletmişken üzerinde bir kaç değişiklik yaparak bir yakınımın kınasında daha giymek istiyorum bu elbiseyi :)


Şimdi, siz sevgili bloggerların engin düşüncelerine ve fikirlerine ihtiyacım var.
Elbisenin üzerinde değişiklikler yapmak istiyorum ama nasıl oynamalar yapsam bilemiyorum. Zamanım varken de değerlendirmek istiyorum.


Düşüncelerinizi ve fikirlerinizi benimle paylaşmanızın vereceği mutluluğu tahmin bile edemezsiniz :)

Herkese sağlıklı ve mutlu günler..

16 Haziran 2012 Cumartesi

Allah'ım hayretimi artır!!

Bazen bir olay karşısında şaşırdığımızı, hayretler içerisinde kaldığımızı  tepkilerimizle gösterdiğimiz anlar vardır. Bende bu anları kaçırmadan sıklıkla tekrarlar etrafımda ki insanların yüreklerini ağızlarıyla buluşturmayı başarırım :)

Ama hayret etmenin bir sünnet olduğunu bilmiyordum. Unutulmuş bir sünnet: "Allah'ım, hayretimi artır!" Hayretini artıran, hiçbir şeyi olağan ve normal bulmayan Peygamberin baktığı gibi bakar.

Okuduğumda mutlu oldum... Bizimde hayretimiz artar, bu güzel sünnete nail olanlardan oluruz inşAllah :)

MİRAÇ KANDİLİMİZ MÜBAREK OLSUN!!


7 Haziran 2012 Perşembe

Kuğulu Parktaki sevimli pıtırcıklar

Yine bir kuğulu postu ile başbaşa bırakmak istiyorum sizi.
Siz bu kız Ankara'da sadece buraları biliyor dönüp dönüp yazıyor demeden açıklık getireyim :)
Bu sefer konu tamamen başka.


Geçen hafta Tunalı tarafına gittiğimizde gördük bu güzel coşkulu kalabalığı.


Blog olunca yakaladığım her görüntüyü sizinle paylaşma isteğim doğuyor haliyle :)




LÖSEV'den lösemili kardeşlerine destek!! 



Küçükler o kadar tatlılardı ki izlemeden geçmek gibi bir şansınız yok.


Miniklerin arkasında da Ankara Anadolu Lisesi öğrencilerinin desteklerini gördük sesleride gayet güzeldi.


Böyle güzel bir destek karşısında söylenebilecek çok fazla şey yok aslında.



Verilen her emek çok özel ve çok güzel.


Rabbim tüm hastalara acil ve hayırlı şifalar verir inşAllah.
Herkese şimdiden Hayırlı Cuma'lar..

Herkese Selam

Önceden fotoğraflar biriktirir, taslaklar oluşturur en çok da yazıp silmek, bazen kendime saklamak, bazen anı oluşturmak istediğimde blog sa...