14 Aralık 2011 Çarşamba

Bir avuç mutluluk...

Belki kar yok, yağmur da yok ama hava çok soğuk.
İnsanın kemiklerine işleyen kuru bir ayaz var.
Küçük çocukların sırtlarında kocaman montlar, kabanlar, onları soğuktan koruyan ve yürüyüşlerini tatlılaştıran pabuçlar görmek ne kadar güzelse çocukları montsuz,botsuz görmekte o kadar üzücü...
Kocaman insanların dahi bu zor hava şartlarında tir tir titrediğini görürken o minicik canların sadece bir hırka, o kadar şanslı olmayanlarda ise incecik bir penye olduğunu görmek...
Bugün ki tevafuklar hep böyleydi benim için...
Gün, okul yolunda başladı.
Önce otobüse binen en fazla sekiz yaşlarında bir erkek çocuk...
Belli ki oda okul yolunda, sırtında kocaman bir çanta yüzü güzel mi güzel, meraklı ama tatlı bakışları olan bir çocuk...
Sabahın o ayazında üzerinde sadece şapkası olan bir penye ve üşümekte olan bir çocuk...
Daha sonra aynı otobüsle ilerlerken bir çocuk daha, bu sefer babası yanında ama oda sabahın ayazına yakalanan üzerinde sadece bir hırka bulunan tatlı mı tatlı gözleri ve mutlu bakışları olan bir kız çocuğu...
Otobüste ise büyük bir sessizlik...
Ama o minicik canların sessizliği bozan bakışları...
Hüzünlü ama bir o kadar da güzel, temiz yüzlü çocuklar...

Mutluluk onlara da uzak değil aslında,
Her çocuk gibi istedikleri sadece bir avuç mutluluk...




2 yorum:

  1. amin diyorum Rabbim hiç bir zaman çocuklarımızı zor şartlarda bırakmasın.kıyamam hiç birine...her zengin bir fakiri kollasa,herkes kapısının önünü temizlese...

    YanıtlaSil
  2. Ahh ah ne kadar güzel olurdu. Bazı sözler çok doğru söyleniyor, tok açın halinden anlamıyor...

    YanıtlaSil

Gönlünden geldiği gibi!

Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...