23 Ekim 2011 Pazar

İslâm ve Huzur

Huzur... İnsan ne yaparsa huzurlu olur hayatta? Mutlu olmak için neler yapmalı? Yaşamımızda ki herşeyin derin bir anlamı varken tattığımız bu huzurun nasıl bir anlamı var? 

       Huzur kelimesi, kelime mânâsıyla uzun uzun düşündürüyor insanı, düşünürken bile farklı ama güzel duygular kaplayabiliyor içimizi. İslamla bütünleşmesi ve o muhteşem tadı alabilmek ise ayrı bir haz yaşatıyor insana.Sayılı nefeslerimizin olduğu bu dünya da ebediyete kavuşacağı zamana kadar herkesin ortak bir beklentisi vardır hayattan; sağlıklı, huzurlu, mutlu ve umutlu yaşamak!

       Biz huzuru farklı bir şekilde tahayyül ederken o İslamiyetin doğuşu ile var olmuştur aslında...
İslam ile bütünleşmiş, içinde bir yerlere gizlenmiştir çok daha evvelden...
Onu bulmak! Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.a.v.)'in, kıymetli Sahabelerinin, eşlerinin, evlatlarının, torunlarının hayatlarında gizlidir aslında. Bereket Peygamber Efendimiz(Sav) ile geldi dünya ya biz huzurun tadına Peygamber Efendimiz(Sav)'in doğuşu ile vardık. Şükürlerle kavuştuk huzura, rüku'da buluştuk, biz bu tadı aldıktan sonra anladık ki huzur tahayyüllerde değil iman eden kalpte! 

      İman gücünün güzelliğini, şükrün bilincini zorluklar yaşayan bize Kutsal bir emanet bırakan Peygamber'imiz Hz.Muhammed(Sav)'den öğrendik. O (Sav) bize huzurun nasıl birşey olduğunu, nasıl kavuşulacağını öğretti. Biliyoruz ki artık biz sünnete göre yaşarsak, şükrün o muhteşem mânâsına ulaşabilirsek, bu dünyanın kimseye kalmayacağının farkına varabilirsek, elimizdeki güzelliklerin bizlere emanet olduğu unutmadan yaşayabilirsek, huzurun haramda değil imanda, ibadette olduğunun farkına geç olmadan varabilirsek bizler bu dünya da huzurlu yaşanlardan ve İnşaAllah huzura kavuşanlardan oluruz.

     İnsan yenildiği zaman değil, yendiği zaman mutlu olur, mutlu olursa huzurlu olur. Yenilirse nefsine işte o zaman huzursuz olur! Düşmanımızı bazen çok uzakta aramamamız gerekir. Düşmanımız; nefesimizin arkasında saklı olan nefsimizde olabilir. Şeytan ve nefsimiz bizim mânevi huzura kavuşmamıza engel olmak için elinden gelen tüm çabayı sarfeden, tüm kozlarını bu yolda harcayan en büyük düşmanlarımızdır. Rabbim bizlerin imana yönelmiş kalplerini nefisleriyle başbaşa bırakmasın İnşaAllah, onun yolunda olan kalplerimizi huzura kavuştursun.

     Yaşamamızda ki herşeyin farklı bir anlamı ve farklı bir görevi var. İhtiyacımız olan tüm güzellikler ağzımıza sürülen bir kaşık bal misali, tadı damağımızda kalıyor. Eğer yenersek düşmanlarımızı, kazanırsak Rabbimiz'in rızasını, kavuşursak huzura, aldığımız lezzetin devamı ebediyette saklı!!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gönlünden geldiği gibi!

Kalbimin kırılan yerlerinden onarılmak isterdim.  İzi silinsin, yaralarım görünmesin. Hafızam yerinde dursun ama beynimin içi sussun isterdi...